12 Temmuz, 2018

DİN ve LAİKLİK


KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: DİN ve LAİKLİK
YAZAR: Prof.Dr. Ali Fuad BAŞGİL
***
Eser 1950’li yıllarda yayına hazırlandığı için, dini konularda bazı şeyler değiştiği gibi bazı şeylerde olduğu gibi durmaktadır…
O yıllarda bu konulara parmak basmak her babayiğidin harcı değildi…
Örneğin yazar bu konularla ilgili hapis yatarken bir mektup alır…
Mektup Fransa’dan gelmiştir…
Fransa’ya şikâyet edilen yazara hesap sorulmakta ve kendisinden savunma istenmektedir…
***
Yazar kitabında dini konulara gelebilmek için öncelikle pozitif, sosyal ve tarihi ilimleri inceliyor…
"Vahiy din İslam ile rivayet din Hıristiyan" ifadesini kullanarak DİN konusuna geliyor…
Dolaysıyla bu noktadan sonra LAİKLİK konusunu incelemeye başlıyor…
Laiklik kelimesi hukuka Fransız ihtilalından sonra girmiştir…
Türkiye’ye meşrutiyet yıllarında girmiştir; ama ne gariptir ki girdiği günden beri halkımızın birçoğu tarafından hala anlaşılamamıştır…
Çünkü bizde, Hıristiyanlıkta olduğu gibi imtiyazlı rahipler ve ruhaniler sınıfı yoktur…
Ayrıca dinimiz İslam, yalnızca ibadet ve duadan ibaret değildir…
Hem ahlaki, hem de hukuki yönü vardır…
Bu yüzden zorlamalı olarak “devlet laik olabilir; ama ferdin laik olması gerekmez” denilmektedir…
Örneğin fert, resmi nikâhın yanında imam nikâhı da yapabilir, kurum ve fertlere zekât verebilir, faiz almayabilir,vermeyebilir…
Yazarın laiklik konusunda bir diğer tespiti ise, bizdeki laikliğin laiklikle alakası olmadığıdır…
Avrupa laikliği, özellikle Hıristiyanlığa özerklik sağlarken, bizdeki laiklik İslamiyet’i devlete sımsıkı bağlamıştır…
Bizde laiklik perde olarak kullanılmakta ve arkadan devlet dine her türlü müdahaleyi yapmaktadır…
Dolaysıyla yazar, “din işleri en azından üniversiteler gibi özerk olmalı ki din-devlet işlerinde laiklikten söz edebilelim” demektedir…
***
Kitabın kaleme alındığı yıllar ile bu gün arasında yaklaşık 70 küsur yıl geçtiğinden dini eğitim-öğretim konusunda ülkemiz hayli mesafe almıştır…
Her ilde hemen hemen İlahiyat Fakülteleri kurulmuştur…
Ayrıca İmam Hatipli bir öğrenci bu ülkede BAŞBAKAN, CUMHURBAŞKANI ve BAŞKAN olmuştur…
***
Kitabı okurken oldukça fazla sözlük bilgisine başvurmanız gerekmektedir…

Ne yazık ki II. Abdülhamit aleyhtarlığı yazarımızda da görülmektedir…

05 Temmuz, 2018

BİR DÜNYANIN EŞİĞİNDE



KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: BİR DÜNYANIN EŞİĞİNDE
YAZAR: CEMİL MERİÇ
***
Bu kitap, Cemil Meriç’in “Ümrandan Uygarlığa” kitabının devamı niteliğindedir…
Kitap, Hint kültür ve medeniyetini irdeliyor…
İpek yolunun kaynağı Hindistan…
Heybelerine doldurup Avrupa’ya götürdüler Hint’i…
Zamanla insan kellesi taşımak yerine, insanlığa ışık saçan kitapları koydular heybelerine…
Koydular da ne oldu?
Sanayi şımarığı yosma Avrupa,”her şey bizim olsun” mantığıyla hareket ettiği için bencillik ve ihtiraslar daha da çoğaldı…
Yani yeni bir ahlak anlayışı geliştiremedi…
Kimi yalnız KIZILI gördü, kimi yalnız MORU…
Yobazlık doruğa çıktı…
Anlamlandıramadıklarını inkâr ettiler…
Ve şekle bakıp, “PUT” deyip işin içinden çıktılar…
Hâlbuki Hint felsefesi, Yunan felsefesine bin basardı…
***
Dünyanın hiçbir edebiyatı Hint’in ki kadar insanca değildir…
Avrupalı, kendinin sandığı halk masallarının Hint’ten geldiğini veya çalındığını bilmedi…
Dünyayı fetheden KELİLE ve DİMNE’yi anlayamadı…
***
Ve ardından İngiliz sömürgesi geldi Hint’e…
Hint’in nesilleri köksüzleşti…
Milton ve Shakespeare’i öğrenen nesiller, kendi kültürlerini öğrenemedi ve unuttular…
***
Cemil Meriç kitabında, tüm edebiyat ve inanç türlerini tek tek inceliyor ve onlarla ilgili eserlerden söz ediyor…
Bir zamanlar felsefi Hint tanrıları o kadar çoktu ki, her insana bir tanrı düşmekteydi…
Ve o insanlar Ganj nehrinde yıkanıp temizleniyorlardı…
Daha sonra Hint’in bir kısmı İslam’la müşerref olup paklaştı…
Adı da PAKİSTAN oldu…

02 Temmuz, 2018

BÜYÜK TÜRK İNKILÂBI TÜRK ÜLKÜSÜ KIZILELMA İSLAMDIR




KİTAP ADI: BÜYÜK TÜRK İNKILÂBI
TÜRK ÜLKÜSÜ KIZILELMA İSLAMDIR
YAZAR :MEHMET SELEHATTİN TOPRAKOĞLU
***
Kitapta, son günlerde sıkça gündeme gelen “KIZILELMA” ifadesinin karşılığını buluyorsunuz...
Konuyu daha derinlerden izah edebilmek için, pozitif ve vahiy ilimlerin mukayesesine ihtiyaç duyuyor yazar…
Konuya vahiy ilmiyle girdiğinizde ister istemez işe tarih ve fıkıh ilmide giriyor…
Okudukça İslam ve Türk tarihi konusunda bilginiz oldukça zenginleşiyor…
Kılıç zoruyla Türklerin İslamlaştırılamadığını öğreniyorsunuz…
O yüzden olsa gerek, peygamberimiz İslamlaştırmak için sefere çıkan komutanları,”Orta Asya’da Türk kavmine rastlayacaksınız, sakın onlara baskı uygulamayın” diye uyarmıştır…
Daha sonra Çinlilere karşı İslam ordularıyla birlikte savaşan Türkler,eski düşmanlıkları geride bırakıp topluca İslama geçmeye başlamışlardır…
Allah, Peygamberimizle başlayan 4 İslam imparatorluğunun ikisini Araplara, diğer ikisini de Türklere nasip etmiştir…
Ve Selçuklu ile Osmanlı, Kuran’ın dolaysıyla İslam’ın tahrif edilip çizgiden çıkmasını önlemiştir…
En azından Allah bunu onlara nasip etmiştir…
Yazarın stratejisi gereği olsa gerek,kitapta oldukça fazla tekrar var…
Ayrıca kitapta, Araplarda ve Türklerdeki müthiş taht kavgalarına şahit oluyorsunuz…
Kısaca, “Büyük Türk İnkılâbı ve Türk Ülküsü Kızılelma İslam’dır” gibi iddialı ifadeler kitapta karşılığını bulmuş mudur?
“Bulmuştur” diyebiliriz…