26 Ekim, 2018

KÜRK MANTOLU MADONNA



KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: KÜRK MANTOLU MADONNA
KİTAP YAZARI: SABAHADDİN ALİ
***
Kitabın ön sözünde yazarın üslubu için, “19.yüzyıl anlatı edebiyatının özelliklerini taşımaktadır” denilmektedir…
Gerçekten de okurken; Dostoyevski, Tolstoy ve Gogol’un romanlarındaki tadı alıyorsunuz…
***
ROMANIN KISA ÖZETİ
Bir şirkette iş bulan genci Havranlı Raif Efendi’nin odasına yerleştirirler…
Aynı odada çalışmalarına rağmen aralarında pek fazla diyalog geçmez…
Genç, hastalanan Raif Efendiyi evinde ziyarete gider…
Raif Efendi oda arkadaşından, şirket masasındaki malzemeleri kendisine getirmesi ricasında bulunur…
Bu malzemeler arasında kara kaplı bir defter vardır…
Ve Raif Efendi oda arkadaşından bu defteri yakmasını ister…
Ancak genç, oda arkadaşının defterini yakmaya kıyar ve Raif Efendiden onu okuma müsaadesi ister…
“Kürk Mantolu Madonna” hikâyesi de böylece başlar…
***
Babası tarafından Almanya’ya gönderilen Raif Efendi, bir resim sergisini gezerken “kürk mantolu madonna” isimli resimdeki kadına kafayı takar…
Hemen hemen her gün bu resmi izlemeye giden Raif Efendi resmi yapan kadının dikkatini çeker…
Daha sonra arkadaş olurlar…
Ve bir müddet romantizm yaşarlar…
***
Babasının ölümü üzerine memleketine dönmek zorunda kalan Raif Efendiye Maria Puder(Kürk Mantolu Madonna) , “Türkiye’ye istediğin zaman beni çağır geleyim” der…
Bir müddet mektuplaşırlar…
Mektuplar kesilince ümitsizliğe düşen Raif Efendi evlenir ve çoluk çocuğa karışır…
Maria’yı hiç unutmayan ve onu ihanetle suçlayan Raif Efendi, bir gün tesadüf eseri Maria’nın on sene önce öldüğünü ve bir kız çocuklarının olduğunu öğrenir…
***
Defteri okumayı bitiren oda arkadaşı, Raif Efendi’nin ölümünden sonra aşağıdaki notu düşer…
Dün akşam bana: “seninle şöyle bir oturup konuşamadık” demişti…
Ben artık böyle düşünmüyorum…
Dün akşam onunla(Raif Efendi ile) uzun uzun konuştum…

24 Ekim, 2018

SULTAN ABDÜLHAMİD’İN SIRDAŞI TAHSİN PAŞA’NIN YILDIZ SARAYI HATIRALARI




KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: SULTAN ABDÜLHAMİD’İN SIRDAŞI TAHSİN PAŞA’NIN YILDIZ SARAYI HATIRALARI
KİTAP YAZARI: TAHSİN PAŞA
***
SIRDAŞ; AMA NE SIRDAŞ…
***
Kitabı “sırdaş” kelimesi ışığında okumaya başlıyorsunuz; ama hayal kırıklığına uğruyorsunuz okudukça…
Hemen hemen her cümlesinde sultanı “EVHAMLI” olmayla suçlayan Tahsin Paşa’nın gerçek kimliği kitabın sonlarına doğru ortaya çıkıyor zaten…
Kitabı okumayı bitirdiğinizde, “bu kitap ısmarlama yazdırıldı” evhamı oluşuyor sizde maalesef…
***
Tahsin Paşa’nın olaylara bakışı ve ifadeleri bu evhamı okuyanda güçlendiriyor…
1-“Sultan Hamid, müstebit(ZORBA) bir padişahtı” ifadesi…
2-“Avrupa’ya firar edenlerden GOCUNURDU” ifadesi…
3-“Sultan Hamid, HÜRRİYETÇİ FİKİRLERE DÜŞMANDI” ifadesi…
4-“Sultan Hamit’in “EMNİYETSİZ” esasından doğan siyaseti SİYONİSTLİK meselesinde pek bariz bir şekilde ortaya çıkmıştı” ifadesi…
NOT: Filistin’de bugün yaşananlar, Sultanın “EMNİYETSİZ “ davranmada ne kadar haklı olduğunu göstermektedir…
5-“Sultan Hamit, herkesten ve her şeyden EVHAMLANIRDI” ifadesi…
6-Bir tek posta teşkilatında yapılan düzenlemeleri baz alarak, topraklarımızın çoğunu kaybettiğimiz LOZAN ANTLAŞMASI için; “Lozan Antlaşması TEŞEKKÜRE ve İFTİHARA değerdir” ifadesi…
7-31 Mart Vakasını HAREKET ORDUSU değil de, sanki TÜM ORDU yapmış gibi ifade etmesi…
8-Hareket Ordusu Komutanı Mahmut Şevket Paşa’ya METHİYELER DİZMESİ ve onu RAHMETLE anması…
9-Sultanın hal fetvasını veren ve bu fetvayı vermeye gidenler hakkında bir cümle bile yazmaması…
10-İttihat ve Terakki Cemiyetinin yaptığı çalışmaları övmesi…
***
“Sultanın ne düşündüğünü ve ne yapmak istediğini hiçbir zaman öğrenemedim” diyen Tahsin Paşa’nın bir sorusuna, “Paşa, bu kadar bilgi size yeter” demesi; Sultanın, Tahsin Paşa ’ya da EVHAMLA baktığının belgesidir…
***
Şimdi siz karar verin, Tahsin Paşa II.Abdülhamid’in SIRDAŞI MIYDI, DEĞİL MİYDİ?

12 Ekim, 2018

KUYUCAKLI YUSUF




KİTAP İNCELEMESİ
KİTAP ADI: KUYUCAKLI YUSUF
KİTAP YAZARI: SABAHATTİN ALİ
***
“Kuyucaklı Yusuf” veya diğer adıyla “bir yetimin romanı” kitabının üslubunu oldukça başarılı bulduk…
Romanın kahramanları, genelde sol kesim yazarların başvurduğu; zengin kız-fakir oğlan, ağa-köylü, fabrikatör-işçi gibi fabrikatör oğlu ile yetim bir çocuktur…
***
Kaymakam tarafından evlatlık alınan Yusuf, kaymakamın kızına âşık olur ve onu her ortamda korur…
Aşkına sataşan şımarık fabrikatör oğlunu döven Yusuf’a, fabrikatör ve oğlu her ortamda diş bilemektedir…
Bu minval üzere devam eden olaylar, Yusuf’un fabrikatör ve oğlunu öldürmesiyle son bulur…
Yani anlayacağınız kapitalizm kaybeder…
***
Dini ve milli değerlere saldırmayı maharet kabul eden sol kesimin bu hastalığını Sabahattin Ali’de de görüyoruz maalesef…
1-Burada Allah falan yoktu…(sayfa 161)
2-Korkarım bizim ihtiyarlar senide namaza başlatacaklar…(sayfa 156)
3-Bizim muhammet…(sayfa 151)
4-Onların omuzlarında havlu ve çıplak ayaklarında nalın ile kolları sıvalı abdest almaya gittiklerini ve pembe, çıplak ayaklarıyla kirli bir seccadenin üstünde yatıp kalktıklarını tekrar görür gibi oldu…
Kendisi için böyle bir hayat tasavvur etmek korkunçtu…(sayfa 152)
5-“ya gazi, ya şehit” bağırdıkları halde ölümü akıllarına getirmeyen zavallılar…(sayfa 154)
MEB(Milli Eğitim Bakanlığı) onaylı 100 temel eser arasında yer alan bu kitaba, bu ifadeler yakışmamaktadır!