BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE

KİTAP YAZARI: GRİGORY PETROV

***

Bu kitap,Finlandiya’nın diriliş hikayesidir…

1920’lerin başlarında kızıl orduya karşı vermiş oldukları savaşı kazanmaları ile başlayan egemenlik duygusu, Finlandiyalılar da milliyetçiliğin patlamasına neden olmuştur…

Ve bu milli inkişaf tüm sahalarda kendini göstermiştir…

Yazar;askerlikte,sanatta,ekonomide ve eğitimde büyük atılımlar yapan  Finlerin bu destanını, bu kitapta çok güzel bir üslupla dile getirmiştir…

***

Bu başarıyı yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti neden yakalayamadı? sorusu doğal olarak aklımıza gelebilir…

Bu soruya cevap olarak,"Türkiye’de ilerleme amacıyla kurulan “halk evleri” ve “köy enstitüleri”, milletin dini inancı aleyhinde faaliyet yürütmekten başka  bir şey yapmamışlardır da ondan"ifadesini kullanabiliriz…

Her ne kadar 1950'li yıllarda bu iki kurum kapatılmışsa da, bu kurumlardan yetişen nesiller Türkiye’de kutuplaşmayı sürdürmüşlerdir…

Ve sürdürülen bu kutuplaşma,muasır medeniyetler seviyesine çıkmamıza engel olmuştur…

Kısaca, Finlandiyalılar önlerindeki engel kızılları galebe çalarken;biz,içimizde mantar gibi kızıl türettik...

Finlerin başarısı, bizim başarısızlığımız işte buradan kaynaklanmaktadır!

DİN,İNKILÂP,İRTİCA

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI:  DİN,İNKILÂP,İRTİCA

KİTAP YAZARI: PEYAMİ SAFA

***

Kitap,Peyami Safa’nın 1939-1961 tarihleri arasında dergi ve gazetelerde yayınlanan din,inkılâp, irtica yazılarından oluşmaktadır…

Kitabı okurken,daha önce bu konularda birçok yazarın aynı tahlilleri yaptığını hatırlıyorsunuz…

Tahlillerin yapıldığı tarihlere baktığınızda;birçok yazar,fikirlerini Peyami Safa’dan iktibas yaptıkları halde kaynak göstermediklerini anlıyorsunuz…

Kaynak göstermeye lüzum hissetmeyen bu yazar ve çizerler;acaba Peyami Safa gibi kalıcı olabilecekler mi?

***

Yazarın fikirleriyle uyuşmamıza rağmen, bu kitapta kaleme aldığı bir fikriyle çakışıyoruz;ama o’da doğal hakkını kullanarak, “eğer çarşaf giyenlere karışmaya kimsenin hakkı yoksa,benimde çarşafa karşı olma fikrime kimse karışamaz” diyor…

Anladığımız kadar Peyami Safa;çarşafı, Hıristiyan ve Yahudi milli giysisi olarak gördüğü için bu tepkiyi gösteriyor…

***

Din, inkılâp,irtica konularında bir bardak suda fırtına kopartan şahsiyetlere  karşı Peyami Safa’nın tek başına verdiği mücadeleyi bulacaksınız bu kitapta…

Allah rahmet eylesin…

HEYET-III

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI:  HEYET-III

KİTAP YAZARI: HALİL YAŞAR KOLLU

***

Heyet-I ve Heyet-II’ de ifade edilen “devletin gizli sahipleri” her nedense Heyet-III’ de söz konusu edilmemiştir…

Bir ve ikinci ciltler üçüncü cilde hazırlık çalışmasıdır…

Dolaysıyla “Bu kitaplar,devletin bir proje çalışmasıdır” diye düşünüyoruz…

***

İngiliz Kraliçesinin, “Bugün yine Türkiye’yi işgal etmek istesek bizi çiçeklerle karşılayacak adamlarımız hazır…Tıpkı 1920’de olduğu gibi” ifadesinde belirtilen söz konusu adamların elindeki en önemli koz,çok şükür devlet tarafından tespit edilmiştir…

Bunu Heyet-III kitabından da anlıyoruz…

Ayrıca söz konusu bu adamlar,konuyu diri tutabilmek için bir kitabı 2500 TL’ye satmışlardır…

Artık istismar oyunlarını milletin yemediğini hisseden iç ve dış düşmanlar,AYASOFYA kartını açmışlardır…

***

Bizim için en tehlikeliler, pirincin içindeki beyaz taşlardır…

Allah, garibanlara kol kanat gerecek insanlara yardım etsin...

Allah,gafilleri  ıslah etsin…

Allah,hainleri kahretsin…

MATMAZEL NORALİYA’NIN KOLTUĞU

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: MATMAZEL NORALİYA’NIN KOLTUĞU

KİTAP YAZARI: PEYAMİ SAFA

***

Tıp fakültesinden terk felsefe öğrencisi Ferit’in pansiyonda yaşadıklarıyla başlayan süreç, “Matmazel Noraliya’nın Koltuğu”nun bulunduğu ada’daki evi kiralamasıyla devam eder…

Matmazel Noraliya’nın yaşadıkları ve koltuğu kendisine anlatıldıktan sonra Ferit, pansiyonda yaşadığı evhamları ve rüyaları burada da yaşamaya başlar…

Yazar ;ilahi dinler,fikir akımları ve bilimsel konular hakkındaki düşüncelerini bu gizemler (mistik) üzerinden anlatır…

Peyami Safa, yerli anlamda psikolojik roman öncülerinden olduğunu bu romanda da görüyoruz…

HEYET-II

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: HEYET-II

KİTAP YAZARI:HALİL YAŞAR KOLLU

***

Heyet-I kitabındaki özellikler Heyet-II kitabında da aynen devam etmektedir…

Ancak tarihi olaylar II.Abdülhamit’ten sonra direk Menderes dönemine atlamaktadır…

Belki de  arada kalan dönem Heyet-III’ de anlatılacaktır…

Heyet-II kitabında sizi hayrete düşürecek gizli kalmış bir olaya rastlamıyorsunuz…

Her ne kadar daha önce yazılmış çizilmiş olaylar olsalar da,bilmeyenler için “araştırılması gereken konular” ifadesini kullanabiliriz…

***

Vatanı için ölenlere “ölü” demeyiniz!

HEYET-1-DEVLETİN GİZLİ SAHİPLERİ

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: HEYET-1-DEVLETİN GİZLİ SAHİPLERİ

KİTAP YAZARI: HALİL YAŞAR KOLLU

***

İki kişi arasında geçen diyalog şeklinde yazılan kitabın üslubu o kadar güzel ki,kitabı okumaya başlamanız bitirmeniz için yeterli oluyor…

Gizlilik ve gizem, insanın her zaman ilgisini çektiğinden olsa gerek,kitabı dikkatiniz hiç dağılmadan okuyup bitiriyorsunuz…

Birde tarihin köklerinden gelen ve bize ait (Müslüman-Türk) konu olduğundan, bir kısım hataları da es geçiyoruz…

Her ne kadar bazı insanlar bu tür konulara “hayal ürünü” dese de,güçlü yapıların(Müslüman-Türkler,Hıristiyanlar,Yahudiler) olmazsa olmazlarıdır…

Birinci kitabı okuyan, “Osmanlının  yıkılışı ve yeni devletin kuruluşu” konularını kapsayan  2. ve 3’üncü kitapları merak ediyor…

Çünkü Yahudilerin, “Osmanlı yıkıldıktan sonra iki devlet kurduk” demesinin; düzmecemi ?  yoksa gerçek mi? olduğunu 2. ve 3’üncü kitapları okuyunca anlayacağız…

***

Birde bu tür kitaplar, insanımızı  “nasılsa HEYET var” rehaveti  algısı oluşturmak için yazılabileceğini de unutmamak lazım…

***

Kitabı okurken ,”Heyete nasıl girebilirim?” diye samimi bir soru aklınıza gelebilir…

Heyetin alt tabanı Müslüman Türk Milletidir zaten…

15 Temmuz’da tankların altına yatan,uçağa levye atan,biraz sonra şehit olurum diye aptes alan insanlar şeklinde onları gördük zaten…

“İki oğlumu vatana şehit verdim, üçüncüsü de  feda olsun” diyen ana baba o heyetin bir parçasıdır zaten…

Üst katmanlarına nasıl girebilirim? diye düşünme; çünkü, ”sana ihtiyaçları olduğunda, onlar seni bulur” ifadesi kitapta da dile getiriliyor zaten…  

***

Müslüman-Türk Milletinin bekası için beyin patlatanlara,kol kuvvetini esirgemeyenlere selam olsun…

Ölenlerde şehitlik mertebesiyle ödüllendirilir inşallah…

NAR AĞACI

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: NAR AĞACI

KİTAP YAZARI: NAZAN BEKİROĞLU

***

Nar ağacı romanı,İranlı Settarhan ile Trabzonlu Zehra’nın  evliliklerine kadarki hayat hikayelerinin yazıya dökülmüş halidir…

Settarhan yazarın dedesi, Zehra’da anneannesidir…

Kısaca roman,yaşanmış hayattan kaleme alınmıştır…

Kitaptaki betimlemeler içinde mükemmel felsefi bilimsel,tarihi ve coğrafi bilgiler olduğunu da belirtelim…

Örneğin; “Başlangıçtan buyana (Adem’den buyana) aynı olduğumuza dair teorime duyduğum inanç hala sabit…” ifadesinde yazar,tekamüle yani evrim teorisine karşı geliştirdiği kendi teorisini savunmaktadır…

Zehra’nın  muhacirlik serüveni ,büyüklerimizin bize anlattığı muhacirlik anılarını hatırlattı…

Gelecek nesilleri için yaşadıkları çile günahlarına kefaret(Allah'a ibadet sayılsın) olsun…

Allah mekanlarını cennet eylesin…

Amin…

BEYAZ DİŞ

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: BEYAZ DİŞ

KİTAP YAZARI: JACK LONDON

***

Evcil ve yabani yaşayabildikleri için at ve köpek ile ilgili roman ve filmler insanların hep ilgisini çekmiştir…

Bu yüzden “beyaz diş” romanını bilmeyen yok gibidir…

Romandaki  macera  akıcı üslupla birleşince müthiş bir eser ortaya çıkmaktadır…

***

Kıtlık dolaysıyla  sahibi tarafından doğaya salıverilen köpeğin kurtla çiftleşmesi sonucu beyaz diş dünyaya gelir…

Vahşi doğada yaşarken,annesinin sahipleri dolaysıyla insanlarla karşılaşır…

Annesinin insanlara teslimiyetçi tavrı, onun vahşi hayat tarzına darbe olur…

Ve üstünlüğünü kabul ettiği insanlara tanrı gözüyle bakmaya başlar…

Diğer köpeklerden farklı özellikleri alıcıların dikkatini çeker ve iki sefer satılır…

Yabani hayattan sonra bu sahiplerin kişilikleri de beyaz dişin şekillenmesine etken olur…

***

Neticede orman hayatından çıkartılıp modern hayata getirilen beyaz diş, sahiplerine sahip çıkma ve modernleşme duygusunu kazanır…

Bu noktada, İbn-i Haldun’un Mukaddime kitabında dile getirdiği “bedevilikten (göçebe) hadari (şehirli) yaşantıya geçiş teorisi aklımıza geliyor…

Demek ki,bu geçişlerde insanda meydana gelen değişmeler,evcilleşme özelliği olan hayvanlarda da olabiliyor…

Ancak ,vahşi hayatta yaşanan avantaj ve tez avantajlar modern hayatta tersine döner…

Kısaca, her ikisini bir arada yaşamak mümkün olmuyor…