29 Mayıs, 2020

VATAN’DA GURBET


KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: VATAN’DA GURBET
KİTAP YAZARI: PROF. DR. OSMAN TURAN
***
Yazar, Trabzon’un Çaykara ilçesinde doğmuştur…
Ömrü okumak, yazmak ve siyasetle geçmiştir…
1954’de Demokrat Parti’den Trabzon milletvekili seçilmiştir…
27 Mayıs 1960 darbesinde 16,5 ay hapis yatmıştır…
1964’de Adalet Partisi genel başkan yardımcılığı görevini yürütürken Trabzon milletvekili seçilmiştir…
Hayat hikâyesine baktığınızda kendisini tutucu bir parti mensubu zannederseniz yanılırsınız…
Makale şeklinde yazdığı bu kitapta, vatanseverleri “vatan’da gurbet yaşayanlar” diğerlerini de “suikastçı” olarak adlandırmaktadır…
“Milli Şef,1944’de CHP içinde milliyetçi olan aydınları hapse atmıştı” diyerek bir kısım CHP’li aydınların bile vatan’da gurbet yaşadıklarını dile getirmiştir…
***
Kitap, milli şef döneminde meydana gelen; milli ve manevi değerlere saldırı, Türk diline ve tarih kurumuna vurulan darbe,köy enstitüleri, köylüden alınan haksız vergi,12 ada ve Kıbrıs konusu, CHP içindeki milliyetçilerin ezilmesi ve suikastçı solcuların korunması, darbelerde CHP’nin rolü konuları üzerinde durmaktadır...
***
Günümüz CHP zihniyetinin temellerini öğrenmek için, kitap tavsiye niteliğindedir…



17 Mayıs, 2020

ELİF



KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: ELİF
KİTAP YAZARI: PAULO COELHO
***
“Simyacı” kitabı başta olmak üzere Brezilyalı yazarın kitapları Türk okurları tarafından çok okunuyor olmasından olsa gerek, yazar bu kitapta; elif, hilal,Türk ve Kuran ayetlerini sıkça kullanmıştır…
Kitabın adının “Elif” olması sizi okumaya yönlendiriyor; ama kitabı okudukça hiçte öyle olmadığını anlıyorsunuz…
Öncelikle yazarın  “elif” kelimesine yüklediği anlam hayalperestlikten başka bir şey değil…
“Hilal” adlı Türk kızı; asla ve asla Müslüman-Türk örf,adet,gelenek ve göreneklerini  temsil etmemektedir…
Sözde hayatından bir kesit sunan yazar, Hilal’in aşkla ona kendini sunması ve yazarın güya ona evliya gibi davranması saçma sapan bir kurgudan başka bir şey değildir…
Hilal ile yazar arasında geçen erotik kurgularda hiç hoş değildir…
***
Kısaca,okumak zaman kaybından başka bir şey değildir!

  



12 Mayıs, 2020

SİYER-İ NEBİ


KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: SİYER-İ NEBİ
KİTAP YAZARI: PROF.DR. KASIM SULUL
***
İlahiyat Fakültelerinde siyer ders kitabı olarak okunan eserdir…
“Siyer ilmine vakıf olmak için güzel bir başlangıç eseridir.” övgüsü dolaysıyla okumaya karar verdim…
Peygamberimizin hayatını kaleme alan birçok yazar, daha çok övgüler dizme gayreti içinde olduklarını görüyoruz…
Akademik çalışma olması hasebiyle bu kitapta bu tür sapmalar görmüyoruz…
Kitap için,kaynak kitaplardan istifade edilerek kaleme alınan “kaynak kitaptır” diyebiliriz…
***
Her Müslüman, vaizler ve mevlidi şeriften peygamberimizin hayatı hakkında az-çok bilgi sahibidir…
Ancak bu tür kitaplar okuyucuya bilgi düzeni sağlar…
Kitap, peygamberimizin hayatını anlatırken; aynı zamanda İslam’ın doğuşunu ve peygamberimizin ölümüne kadar olan evrelerini de anlatır…
Peygamberimizin ölümünden sonra sadece halifelik konusunu inceler…
***
Peygamberimizin son yıllarında yaşadığı ve günümüzdeki bazı olaylarla yüzde yüz örtüşen hadiselere değinmeden geçemeyeceğim…
Tebuk seferi dönüşü münafıklar peygamberimize suikast düzenlemek isterler, suikast konusunda bilgi sahibi olan peygamberimiz konunun gizli kalmasını emretmiştir…
Konuyu Ebu Yahya’ya anlatan peygamberimize, “ey Allah’ın Resulü emret onların başını sana getireyim” der…
Peygamberimizde o’na  “ Hayır, ‘Muhammet müşriklerle arasındaki savaş sona erer ermez, kendi arkadaşlarını öldürmeye başladı’ demelerinden hoşlanmam” demiştir…
Yani anlayacağınız Müslümanlar arasında bu tür münafıklar, o günde vardı, bu günde var, yarında olacak…
***
Peygamberimizin oğlu İbrahim’in ölümünü güneş tutulmasına bağlayanlara peygamberimiz aşırı tepki göstererek “Ey insanlar, iyi bilin ki Güneş ve Ay hiç kimsenin ne ölümü ne de hayatı için tutulurlar!” demiştir…
***
Peygamberimiz veda hutbesinde her anlattığı konunun arkasından,
“Dikkat edin!
Tebliğ ettim mi?
Ey Allah’ım sen şahit ol!” demesi, onun vekil olduğunun en güzel delilidir…
***
Her ramazanda Cebrail (a.s) ile Kuran hatmi indiren Peygamberimiz kızı Fatma’ya “bu yıl iki hatme indirdiğimizde ölümümün yaklaştığını hissettim” demiştir…
***
Peygamberimizin cenazesini yakın akrabaları Hz.Ali,Hz.Abbas  ve Hz.Abbasın oğulları yıkadı…
Cenazeyi yıkayanlar, Peygamberimizin hayat hikâyesinde söz konusu edilen sırtındaki et beninin kaybolduğunu gördüler…
Bunun “Risâlet Mührü” olduğuna inanılmıştır; vefatı üzerine peygamberlik görevi sona erdiği için, bu mühür geri alınmıştır…
***
Peygamberimizin cenaze namazını herkes kıldırmak istemesi üzerine, cenaze imamsız kılınmıştır…
***
Allah tektir ve her şeyi bilendir…