KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: BATI ÇIKMAZI-PUŞKİN ÜZERİNE KONUŞMA
KİTAP YAZARI: DOSTOYEVSKİ
***
Dergâh yayınlarının yayınladığı "Batı düşüncesi" dizisinin
birinci kitabıdır…
***
Batılılaşma süreci Türkiye’de ikinci yüzyılını dolduruyor…
İktisadi, içtimai, siyasi ve kültürel çalkantılar yaşandı…
Dini temele dayanan dünya görüşü ve devlet anlayışı yıkıldı…
Bu temel üzerinde altı yüzyıl yaşayan memleket parçalandı…
Bu düşüncenin tek gayesi, Batı kapitalizminin sömürgeci
geçmişinin üzerine bina ettiği göz kamaştırıcı ileri teknolojik seviyeye ulaşmaktı…
Ve ülke bu amaca ulaşmak için Tanzimat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet
aşamalarından geçti…
Batıyla taban tabana zıt bir dünya görüşüne sahip olan
Türkiye'nin aydınları batılılaşma gafletine düştüler…
Batı düşüncesi Türk aydını tarafından kullanılırken ya körü
körüne taklit veya aynen kabul muamelesi gördü…
Kaynakları araştırılmadı, tenkiti yapılmadı, gereken faydalı
tarafları seçilmedi…
Kısacası batı düşüncesi Türk aydını tarafından tanınıp
kavranmadı…
***
Söz konusu durumun aynısı Rusya’da oldu ki, Dostoyevski Batı hayranı Rus aydınlarına tepki
içeren “Püşkin üzerine konuşma” adlı kitabı yazdı…
Türk aydınlarına da cevap niteliği taşıdığından, Dergâh yayınevi
kitabı “Batı çıkmazı” adıyla yayına hazırladı…
***
6 Haziran 1880’de Moskova’da Puşkin için üç gün süren
törenler yapılır…
Puşkin Rusya’nın “milli şairi” ilan edilir…
Törenin son gününde batıcılardan sonra milliyetçiler adına
Dostoyevski konuşur…
Dostoyevski konuşmasıyla halkı coştururur ve günün kahramanı
olur…
***
Dostoyevski daha sonra dergide yayınladığı konuşmasında milliyetçilik,
Slavcılık vurgusu yapar…
Varlıklı kesimden oluşan Rus aydınını yerden yere vurur…
Onları halka uzak olmakla ve halka hizmet etmemekle suçlar…
Ve halk içersinde kendi ayrıcalıklarını güvence altına alma
isteklerini tenkit eder…
Bu arada “ Batılılaşma” sorununu da ele alarak, bilim ve
teknik alanında ki gelişmelerin yanı sıra, Batı değerler sistemini bir bütün
olarak benimsemenin, Rus toplumunda nasıl bir yozlaşmaya yol açacağını anlatır.
***
Sürgüne gitmeden önce Ateist-Komünist olan Dostoyevski,
sürgünden sonra Allah’a ve toplumunun değerlerine inanmaya başlar…