06 Eylül, 2020

BATI ÇIKMAZI-PUŞKİN ÜZERİNE KONUŞMA




KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: BATI ÇIKMAZI-PUŞKİN ÜZERİNE KONUŞMA
KİTAP YAZARI: DOSTOYEVSKİ
***
Dergâh yayınlarının yayınladığı "Batı düşüncesi" dizisinin birinci kitabıdır…
***
Batılılaşma süreci Türkiye’de ikinci yüzyılını dolduruyor…
İktisadi, içtimai, siyasi ve kültürel çalkantılar yaşandı…
Dini temele dayanan dünya görüşü ve devlet anlayışı yıkıldı…
Bu temel üzerinde altı yüzyıl yaşayan memleket parçalandı…
Bu düşüncenin tek gayesi, Batı kapitalizminin sömürgeci geçmişinin üzerine bina ettiği göz kamaştırıcı ileri teknolojik seviyeye ulaşmaktı…
Ve ülke bu amaca ulaşmak için Tanzimat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet aşamalarından geçti…
Batıyla taban tabana zıt bir dünya görüşüne sahip olan Türkiye'nin aydınları batılılaşma gafletine düştüler…
Batı düşüncesi Türk aydını tarafından kullanılırken ya körü körüne taklit veya aynen kabul muamelesi gördü…
Kaynakları araştırılmadı, tenkiti yapılmadı, gereken faydalı tarafları seçilmedi…
Kısacası batı düşüncesi Türk aydını tarafından tanınıp kavranmadı…
***
Söz konusu durumun aynısı Rusya’da oldu ki, Dostoyevski Batı hayranı Rus aydınlarına tepki içeren “Püşkin üzerine konuşma” adlı kitabı yazdı…
Türk aydınlarına da cevap niteliği taşıdığından, Dergâh yayınevi kitabı “Batı çıkmazı” adıyla yayına hazırladı…
***
6 Haziran 1880’de Moskova’da Puşkin için üç gün süren törenler yapılır…
Puşkin Rusya’nın “milli şairi” ilan edilir…
Törenin son gününde batıcılardan sonra milliyetçiler adına Dostoyevski konuşur…
Dostoyevski konuşmasıyla halkı coştururur ve günün kahramanı olur…
***
Dostoyevski daha sonra dergide yayınladığı konuşmasında milliyetçilik, Slavcılık vurgusu yapar…
Varlıklı kesimden oluşan Rus aydınını yerden yere vurur…
Onları halka uzak olmakla ve halka hizmet etmemekle suçlar…
Ve halk içersinde kendi ayrıcalıklarını güvence altına alma isteklerini tenkit eder…  
Bu arada “ Batılılaşma” sorununu da ele alarak, bilim ve teknik alanında ki gelişmelerin yanı sıra, Batı değerler sistemini bir bütün olarak benimsemenin, Rus toplumunda nasıl bir yozlaşmaya yol açacağını anlatır.
***
Sürgüne gitmeden önce Ateist-Komünist olan Dostoyevski, sürgünden sonra Allah’a ve toplumunun değerlerine inanmaya başlar…