16 Aralık, 2022

ÇİLE


 

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: ÇİLE

KİTAP YAZARI: NECİP FAZIL KISAKÜREK

***

Necip Fazıl Kısakürek anasının tavsiyesi üzerine şairliğe başlamıştır…

Ona göre şair; Gaye- İnsan ve Ufuk-Peygamberi, Kâinatın Efendisini, Allah’ın sevgilisini sezmeye doğru hususi  ve ileri istidat (yetenek) dır…

Şiir ise, Allah’ı sır ve güzellik yolundan arama işidir…

Ve kendisi için,

BEN ŞAİRİM, GAİBİ KURCALAYAN ÇİLİNGİR;

CANLI CENAZELERİN BAŞINDA MÜNKER-NEKİR” der…

***

Necip Fazıl Kısakürek dendiğinde aklımıza ilk gelen şiir SAKARYA DESTANI’dır…

İNSAN BU, SU MİSALİ, KIVRIM KIVRIM AKAR YA;
BİR YANDA AKAN BENİM, ÖBÜR YANDA SAKARYA.
SU İNER YOKUŞLARDAN, HEP BASAMAK BASAMAK;
BENİMSE ALIN YAZIM, YOKUŞLARDA SUSAMAK.
HER ŞEY AKAR, SU, TARİH, YILDIZ, İNSAN VE FİKİR;
OLUKLAR ÇİFT; BİRİNDEN NUR AKAR; BİRİNDEN KİR...

Şeklinde şiir devam eder...

***

Sakarya destanının da içinde yer aldığı ÇİLE şiir kitabı 16 bölümden oluşmaktadır…

“Çile” kelimesi, Allah’ın belirttiği “ Yoksa sizsizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?”( Bakara süresi /214)Ayetini hatırlatmaktadır…

Üstadın şiirlerini okuduğunuzda, her kafiye bulunan şiirin şiir olmadığını, her şairin şair olmadığını öğrenirsiniz…

***

Necip Fazıl Kısakürek otuzlu yaşlarda inkılâba uğramasını şu dörtlükle ifade eder…

OTUZÜÇ YIL SAATİM İŞLEMİŞ BEN DURMUŞUM,
GÖKYÜZÜNDEN HABERSİZ, UÇURTMA UÇURMUŞUM.

ANLADIM İŞİ, SANAT ALLAH’I ARAMAKMIŞ,
MÂRİFET BU, GERİSİ YALNIZ ÇELİK-ÇOMAKMIŞ.

***

Allah rahmet etsin…

Mekanı cennet olsun…

15 Aralık, 2022

VUR EMRİ


 

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: VUR EMRİ

KİTAP YAZARI: ABDURRAHİM KARAKOÇ

***

Abdurrahim Karakoç; şahsiyet abidesi bir yiğit, bir bilge, bir alperen olarak hayatımıza giren en tatlı, en güzel halk şairlerimizden birisidir…

O kendini,

“iman kaynağımdır, tevhit havuzum, İslam dışında arama beni…

Muhammed'ül-Emin tek kılavuzum, Putların peşinde arama beni…

Hak kelam duyduğum kitap Kur'an'dır…

Uyduğum kitap Kur'an'dır…

Dolduğum, doyduğum kitap Kur'an'dır…

Beşerin "boş"unda arama beni. ”şeklinde tanımlamaktadır…

***

O, davası ile önüne konulan engeller için,

ELLERİN YURDUNDA ÇİÇEK AÇARKEN, BİZİM İ L' E KAR GELİYOR GARDAŞIM…

BU HUDUDU KİMLER ÇİZMİŞ GÖNLÜME? DAR GELİYOR, DAR GELİYOR GARDAŞIM…

Diye feryat etmektedir…

Ve yukarda ki dizede sorduğu soruya, aşağıdaki dizelerle cevap vermektedir…

KÖR DÜNYANIN GÖBEĞİNE

HAK YOL İSLÂM YAZACAĞIZ.

KUŞLARIN GÖZ BEBEĞİNE

HAK YOL İSLÂM YAZACAĞIZ.

YOLA, AĞACA PINARA

ESEN YELE, YAĞAN KARA

YAĞMUR YÜKLÜ BULUTLARA

HAK YOL İSLÂM YAZACAĞIZ.

KOÇ BURCUNA, YAY BURCUNA

BEBEKLERİN AVUCUNA

MİNARELERİN UCUNA

HAK YOL İSLÂM YAZACAĞIZ.

BUCAK BUCAK, KÖŞE KÖŞE

KARA TAŞA, KOR - ATEŞE

YILDIZA AYA, GÜNEŞE

HAK YOL İSLÂM YAZACAĞIZ.

ASKERLERİN MİĞFERİNE

KAĞNILARIN TEKERİNE

BUDA'NIN TUNÇ HEYKELİNE

HAK YOL İSLÂM YAZACAĞIZ.

HER KAPININ EŞİĞİNE

HER SOFRANIN KAŞIĞINA

BALALARIN BEŞİĞİNE

HAK YOL İSLÂM YAZACAĞIZ.

HERKES DUYACAK, BİLECEK

SAKLANMAZ GAYRİ BU GERÇEK

YAPRAK YAPRAK, ÇİÇEK ÇİÇEK

HAK YOL İSLÂM YAZACAĞIZ.

***

O milletinin derdini, sıkıntısını ve problemlerini dile getirmede mahir ustadır…

Kalemini silah gibi kullanan şair, yaşayan ve yaşatılan tüm kötülükler için “VUR EMRİ” ni verir…

 ***

O kendini anlayanlara anlatır derdini, anlamayanlar için de, “Mektup yazdım Hasan’a; Ha Hasan’a, ha sana…” der…   

13 Aralık, 2022

KAN KARDEŞLER


 

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: KAN KARDEŞLER

KİTAP YAZARI: RANDY ROBERTS /JOHNNY SMITH

***

Kitabın senaryosu üç kahraman üzerine kurgulanmıştır…

Köle bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Elijah Muhammed, Amerikan İslam Ümmeti adlı Siyah hareketin kurucusu ve lideridir…

Malcolm X ve Muhammed Ali’nin Müslümanlığı seçmelerinde öncü olmuştur…

Muhammed Ali dünya ağırsıklet boks şampiyonu unvanını aldığı gün Müslüman olduğunu beyan etti…

Ve Cassius Marcellus Clay olan adını “Muhammed Ali” olarak değiştirdi…

Malcolm X ise hırsızlık nedeniyle girdiği hapishanede Müslümanlıkla tanıştı…

Malcolm Little olan adını Malcolm X (Malik El -Şabaz)olarak değiştirdi; ama Malik El –Şabaz adını pek kullanmamıştır…

İsmindeki “X” harfi, tanımasının mümkün olmadığı Afrikalı atalarının soyadını temsil etmektedir…

***

Malcolm X, Amerikan İslam Ümmeti ile ilişkilerini kopardıktan sonra hacca gitti…

Hacca gidince, Amerika’da kendilerine öğretilen Müslümanlıkla gerçek Müslümanlığın bir ilişkisi olmadığını fark etti…

Amerika’ya döndüğünde, Müslümanlığın siyah-beyaz ayrımı yapmadığını dile getirmeye başlayınca, Irkçı Elijah Muhammed ve ümmeti tarafından düşman gibi görülmeye başlandı…

“Kan kardeşi” olarak adlandırdığı Muhammed Ali bile onunla ilişkilerini kesmişti…

Irkçılığa karşı olması nedeniyle ölümle tehdit edilmeye başlandı…

Ve konferans sırasında vurularak öldürüldü...

***

Muhammed Ali’nin sürekli “en büyük benim” kibirli ifadesi, Müslümanlığı o zamanlar nasıl anladığı konusunda fikir vermektedir…

Dolaysıyla ırkçı Elijah Muhammed’in müridi olması kaçınılmazdı…

Muhammed Ali, Vietnam Savaşı’nda askere gitmeyi ret ettiği için hüküm giydi ve boks lisansı elinden alındı…

***

Elijah Muhammed’ın ölmesiyle oğlu Wallace babasının yalancı olduğunu ve dediklerinin İslam'la alakası olmadığını söyledi…

Ve Sünni İslam'a geçiş yapıldı…

Dolaysıyla bir zamanlar Malcolm X’in dedikleri her şey doğru çıktı…

Malcolm X gerçeği görmüş ve Muhammed Ali’ye de bunu anlatmıştı; ama o ona inanmak yerine Elijah Muhammed’e inanmaya devam etti…

Muhammed Ali, Malcolm X’in ölümünden 40 sene sonra "Keşke Malcolm X’e üzgün olduğumu ve onun pek çok konuda haklı çıktığını söyleyebilseydim…

Malcolm X olmasaydı asla Müslüman olmayabilirdim…

Geri dönüp her şeye baştan başlayabilseydim, ona asla sırt çevirmezdim." demiş…

09 Aralık, 2022

1915’TEN GÜNÜMÜZE TEHCİR (TÜRKLER VE ERMENİLER)


 

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: 1915’TEN GÜNÜMÜZE TEHCİR (TÜRKLER VE ERMENİLER)

KİTAP YAZARI: DR.BERNA TÜRKDOĞAN

***

Bu eser yazarın 2006 yılında kaleme aldığı doktora tezi çalışmasıdır…

Tehcir kelime olarak “sürgün” anlamına gelmektedir…

Ermeniler, Osmanlı’nın en has tebaasıydı…

Osmanlı vatandaşlığı haklarından eksiksiz faydalanan Ermeni, Rum ve Yahudiler; Osmanlı gücünü kaybedince birlik oldular ve dış güçlerin kontrolüne girdiler…

Ve Ermeniler Anadolu’da katliamlara kalkışınca, Osmanlı devleti vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için Ermenileri Anadolu’nun başka bölgelerine sevk ve iskân etti…

Ermeni lobisi bu güvenli nakil işlemini dünya kamuoyuna “tehcir (sürgün)” olarak anlattı…

Ayrıca bu tehcirde Osmanlı Devleti’nin etnik soykırım yaptığını iddia ettiler…

Lozan’dan sonra Rum ve Yahudi azınlıklar Lozan anlaşmasına uydular; ama Ermeniler, sözde soykırım iddialarıyla dünya kamuoyunu etkilemeye çalıştılar…

***

Çok güzel bir çalışma olan kitap yedi bölümden oluşmaktadır…

Birinci Bölümünde; konuya, Birinci Dünya Savaşı’nda Ermenilerin durumu ile başlanmıştır…

Birinci Dünya Savaşında Sevk ve İskân Kanunu’na neden olan gelişmeler, Osmanlı toplum ve kamu düzeni içinde Ermeniler, Batının idarî ve hukukî yapıya müdahalesi, Ermeni ve Türk nüfusları ve Osmanlı Devleti’ni Sevk ve İskân kararını almaya zorlayan gelişmelere yer verilmiştir…

İkinci Bölümde; geçici sevk ve iskân kanunu ve uygulanması, idarî ve hukukî açıdan 24 Nisan 1915 kararı, talimatnameler, kararnameler, kanunun uygulanmasında kusuru olanların yargılanması, kanun karşısında Batı’nın ve Ermenilerin tutumu irdelenmiştir...

Üçüncü Bölümde; muhacirlerin durumu, ortamın şartları, bunlara yapılan yardımlar gerek Osmanlı arşivleri gerekse yurt dışı arşiv belgeleri kullanılarak ortaya konulmuştur...

Dördüncü Bölümde; Lozan Anlaşması’ndaki durum incelenmiştir…

Lozan Barış Antlaşması sırasında Ermenilerin siyasî uğraşıları, Lozan Konferansı Azınlıklar Alt Komitesi’nde görüşülen Ermeni konusu, TBMM’ndeki görüşler ve Lozan’da Azınlık Hakları (madde 37-45) başlıkları altında konu incelenmiştir…

Beşinci Bölümde; İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında Ermeni konusunun gelişimine bakılmıştır… 

İnönü’nün dönemindeki gelişmeler ve çok partili sisteme geçişte yaşanan olaylara yer verilmiştir…

Altıncı Bölümde; 1965-1985 yılları arasında Ermeni terörü, Ermenilerin siyasî ve hukukî durumu, Rumlarla işbirliği, 50 yıl sonra başlatılan yeni terör hareketi, ASALA örgütünün kuruluşu ve faaliyetleri ile PKK ile olan ilişkileri tespite çalışılmıştır…

Yedinci Bölümde; 1985 sonrasında Ermeni konusu 24 Nisan 2005 tarihine kadar olan gelişmelere yer verilmiştir…

 Konu, Türkiye-Ermenistan ilişkileri, Azerbaycan ve Karabağ’ın durumu, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliği sırasındaki gelişmelere etkisi şeklinde işlenmiştir…

Dünya kamuoyunda Ermeni konusunun yansıması, sözde katliam anıtları, yasa tasarıları, ders programlarında propaganda faaliyetleri, son dönemde Ermeni lobisi faaliyetlerine yer verilmiştir… 

Ermeni tezi lehindeki girişimler anlatılarak, çözüm yollarının ne olabileceği tartışılmıştır…

Sonuçta, Ermeni meselesinde Osmanlı Hükümeti’nin almış olduğu kararların ve uygulamaların gerekliliği göz önüne serilmiştir…

Dost ve kardeş ortamında yaşayan bir toplumda, asıl amacın sözde Ermeni soy kırımın kullanıldığı yüz yıllık bir politikayla, Türk topraklarını bölmeye yönelik “Doğu Sorunu” plânının bir parçası olduğu ortaya konulmuştur…

Bu duruma karşı çözüme yönelik izlenmesi gereken politikanın ana hatları çizilerek yürütülecek politikaya ışık tutulmaya çalışılmıştır…

02 Aralık, 2022

ŞAHBABA


 

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: ŞAHBABA

KİTAP YAZARI: MURAT BARDAKÇI

***

Rahmetli Mehmet Ali Birant 2005 yılında milliyet gazetesinde, “Bizim kuşağımız Osmanlı İmparatorluğunu öğrenmedi dolaysıyla anlayamadı…

Koskoca bir imparatorluğun başarılarını hissedemedik…

Sadece çöküşünü bilir olduk…

Sadece kötü yanları konuştuk…

Hele son padişah Vahideddin kadar yerden yere vurulanı olmamıştır…

Ne kızıllığı kalmış, ne hainliği…

Kendi kendime hep sormuşumdur:

Neden? Neden resmi politikaya inanıyoruz?

Beni resmi rüyadan uyandırıp gerçeklerle tanıştıran insan, Vahideddin’in torunu Hümeyra Özbaş oldu…

Aldatıldığımızı, toplum olarak yanlış yöne götürüldüğümüzü anladığımda çok geçti…” diye yazmıştı…

***

Şahbaba kitabı, Osmanoğulları’nın son hükümdarı Vl. Mehmed Vahideddin’in hayatı, hatıraları ve özel mektupları içermektedir…

Kitabın belge kaynakları bir kısmı Sultan Vahideddin’in kızı Sabiha Osmanoğlu’na aittir…

Kitabın “kim kimdir” kısmında Vahideddin’in yakınlarının isimleri yer almaktadır…

Sultan tamamlanmayan hatıralarında, “Facialara ve olaylara kalkan olamadım ise de, paratoner vazifesi gördüm…

Bütün musibetleri üzerime çektim…

Kendimi feda ederek vatanı kurtarmaya çalıştım” demiştir…

Kısaca “Şahbaba”,yapayalnız bir insanın öyküsüdür…

Ayrıca kızı Şahbabası için, “yaratılış itibariyle çekingen, çok mütevazı, muhiti çok dar, dostu, arkadaşı yok denecek kadar az bir insandı” ifadesini kullanmıştır…

Vahideddin iktidar yıllarında da yalnızdı…

Bir zamanlar kendisinden yana görünenler tarafından bile terk edilmişti…

Kitabın yazarı bu günlerde Vahideddin’ in kaçışı ile ilgili ilginç bir belge yayınlamıştır…

Ve o belgede linçinden söz edilmektedir…

Bu yüzden Vahideddin, İngilizlerden yardım isteyip Malta’ya gidişini, “ hicret ” şeklinde açıklamıştır…

Vaideddin’in hayatı ilgili belgelerin bir kısmını kendisi yaktı, birçoğu da arşivlerden kaldırılmıştır…

***

Bu kitapta öne çıkan en önemli konular, Vahideddin ve Mustafa Kemal arasındaki münasebetlerdir…

İlk tanışmanlığı Vahideddin’in şehzadelik döneminde olmuştur…

Birlikte Almanya’ya seyahatleri olmuştur…

Bu seyahat sonunda aralarında bir dostluk oluştu…

Bu dostluk Vahideddin padişah olduktan sonrada devam etti…

Ve Mustafa Kemal’i kendine yaver yaptı…

İngilizlerin İstanbul’u işgali ve Yunanlıların Anadolu’yu işgali sırasında Vahideddin tüm imkânlarını kullanarak Mustafa Kemal’i Samsun’a gönderdi…

***

Kısaca bu kitap, Vahideddin hakkında uydurulan yalanlara belgelerle cevap vermektedir…