28 Eylül, 2020

DAVA UĞRUNA


 

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: DAVA UĞRUNA

KİTAP YAZARI: ALEKSANDER SOLJENİTSIN

***

Kitap üç bölümden oluşmaktadır…

Birinci bölümde yazar ve yazarın SSCB’de verdiği mücadele anlatılmaktadır…

İkinci bölümde “DAVA UĞRUNA” romanı yer almaktadır…

Üçüncü bölümde ise roman ve yazar hakkında basında çıkan lehte, aleyhte yapılan yorum yazıları yer almaktadır…

***

Romanın özeti:

Komünist Rusya’nın bir kasabasında olay geçmektedir…

Derme çatma bir binada eğitim veren okul Müdürü Fyodor Mikheyeviç, daha güzel ortamlarda öğrencilerin eğitim-öğretim görmesi için yeni bina yapılmasına karar verir…

Bu görüşünü öğrencileri ile istişare eder…

Öğrenciler tatil günlerinde binanın yapımında çalışabilecekleri sözünü verirler…

Neticede birçok eksiği olmasına rağmen okul yapılır…

Yeni bina öğretmen ve öğrencilerin umutlarıyla, emekleriyle vücuda getirilir; ama SSCB sisteminin dinozor komünist idarecileri, yapılan yeni okul binasının Araştırma Kurumu’na devrine karar verirler…

Kendilerine “Niçin hiç kimseye sormadan bunu yapıyorsunuz” diye sorulunca da “DAVA UĞRUNA” diye cevap verdiler…

Başlarına ne gelebileceğini bilemediklerinden durumu Moskova’ya da bildiremediler…

Kitabın ana fikri:

“Komünist rejimin temel yapı taşlarından olduğu iddia edilen 'EMEĞE SAYGI'  laftan ibaret olduğu”  ifade edilmektedir…

***

SSCB rejiminin haksızlıklarına karşı dik duruşunu hiç bir zaman değiştirmeyen yazar, 1970 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmıştır…

 


25 Eylül, 2020

İDEOLOCYA ÖRGÜSÜ


 

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: İDEOLOCYA ÖRGÜSÜ

KİTAP YAZARI: NECİP FAZIL KISAKÜREK

***

Kitap,1945-1948’li yıllarda kaleme alınmıştır…

Yasaklar dolaysıyla 20 yıl yayınlanamamıştır…

Üstat tarafından Anadolu gençliğine ithaf edilen kitap, ancak 1968 yılında basılmıştır…

***

Üstat kitaba “İdeolocya örgüsü” adını niye vermiştir?

"Üstat, Peygamberimizin 'Allah’ım bana eşyanın hakikatini göster' hadisinden yola çıkarak ideolojisini araştırmış, görebildiği her şeyi ilmik ilmik kitabında örmüş ve bu adı vermiştir" diyebiliriz…

Kitabın ana fikri, dünyanın tam ortasında “ne şu, ne bu” demeden kamu düzeni teklifinde bulunmaktır…

Bu minval üzere “ideolocya örgüsü” doğrulara “doğru”,yanlışlara “yanlış” süzgecidir…

***

Üstat, modern dünyanın iki önemli acımasız gücü olan Kapitalizmin ve Komünizmin çok fazla ömrünün kalmadığını ve bunlara karşı milli ve ideal siyasetin ortaya konulması gerektiğinin üzerinde durarak, “ya milli ve ideal siyasetle bunu başaracağız, ya da çizmeleri altında esir olacağız” diyerek, inanan insanları uyarmaktadır…

***

Necip Fazıl her ne kadar pardı liderlik olmasa da bir partiye lazım gelen tüm programları ve çalışmaları bu kitapta kaleme almıştır…

Ama onun amacı bu görüşleri bir kalıp içine sokmak değildi…

Onun amacı, “büyük doğu” ideolocyasını (İslam) cihanşümul hale getirmekti…

***

Kitabın yayınından sonra birçok yazarın alıntı (iktibas) ettiği kitaptır ideolocya örgüsü…

Kısaca ideolocya örgüsü, doğuda ve batıda kayda geçmiş tüm düşünce ve görüşleri içine almış bir eserdir…

Bir gün dünya çapında değere sahip olacak kitabı okumanızı tavsiye ederiz…

***

Allah rahmet eylesin…  

22 Eylül, 2020

BİR İDAM MAHKÛMUNUN SON GÜNÜ


 

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI:  BİR İDAM MAHKÛMUNUN SON GÜNÜ

KİTAP YAZARI: VİCTOR HUGO

***

Bu tür romanların yaprak sayıları az ve içeriğinin sürükleyici olması, kitabı kısa zamanda okuyup bitirmenize neden oluyor…

***

Bence dünyada gelmiş geçmiş en mükemmel romancıdır Victor Hugo…

Romanlarını okuduğunuzda hafızanıza kazınıyor adeta…

Bu romanda öyle…

***

Yazar kitapta geçen olayları İdam edilecek mahkûma varsayım olarak yazdırıyor…

Ve mahkûmun başının giyotinle kesilmesi anına “son” diyerek kitabı bitiriyor…

İdam mahkûmunun son bir gün içinde neler hissettiğini yazar o kadar mükemmel kaleme almış ki, okurken o idam mahkûmu sizmişsiniz gibi hissediyorsunuz…

***

Yazar kitapta,

İdama giden mahkûmu şölen gibi izlemeye can atan toplumu lanetliyor…

Jüri üyelerinin, cinayet dolaysıyla idam mahkûmuna acımaması gerektiğini; ama geride kalan ana, eş ve çocuklara acıyarak karar vermesi gerektiğini ifade ediyor…

(Bence de adi suçlar dolaysıyla insanlar idam edilmemeli; ama vatana ihanet suçlarının alayı idamla cezalandırılmalıdır!)

***

Dikkatimizden kaçan ve yorumlara ilave edemediğimiz düşünceleri elde edebilmek için kitabı okumanızı tavsiye ederiz…

 

21 Eylül, 2020

KIYAMET ALAMETLERİ



KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: KIYAMET ALAMETLERİ

KİTAP YAZARI: AL-HÜSEYİNİ

***

Kitabı okuduktan sonra ister istemez birçok soru aklıma takıldı…

Yanlış yorum yapmamak için bu soruları bir bilirkişiye sormaya karar verdim…

Emekli Müftü Fuat Lüleci Beyi aradım…

O’da bana  Ahzab Süresi 63. Ayeti araştırmamı önerdi…

İşte o Ayet:

İnsanlar sana (Hz. Muhammet(SAV) kıyametin ne zaman kopacağını sorarlar…

Ey Resulüm de ki, onun ilmi Allah katındadır…

Olur ki kıyamet yakında vuku bulur… ( Ahzab Süresi 63. Ayet)

Bir ayetle aklıma takılan tüm soruların cevabını aldım böylece…

Allah razı olsun…

Bu Ayetten sonra büyük, küçük kıyamet alametleri üzerinde durmak ne haddimize…

Ezeli ve ebedi bilen yalnız Allah'tır…

20 Eylül, 2020

BABALAR VE OĞULLAR


 

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI:  BABALAR VE OĞULLAR

KİTAP YAZARI: IVAN SERGENYEVİÇ TURGENYEV

***

Kitap, babalar ve oğullar arasındaki kuşak çatışmasını anlatmaktadır…

Babalar milliliği, oğullar ise komünizm ve nihilizm gibi ateist düşünceleri savunmaktadır…

***

Olaylar, Kirsanov ailesi ile Bazarov aileleri arasında geçmektedir…

Arkady, Kirsanov ailesinin en büyük oğludur…

Vasiliç , Bazarovlar’ın oğludur…

Arkady ile Vasiliç aynı üniversiteyi bitirirler ve birlikte Kirisanov ailesinin çiftliğine giderler…

Vasiliç arkadaşı ile tatili geçirmek için gittiği çiftlikte nihilist ve ateist politikalar yapmaya başlayınca karşısına Arkady’ın kardeşi Pavel çıkar…

Dini ve milli konuların müthiş savunucusu olan Pavel ile Vasiliç tartışmayı düelloya kadar getirirler…

Düelloda Pavel hafif yaralanır…

Orada daha fazla kalamayacağını anlayan Vasiliç ailesinin yanına döner…

Nihilist ve ateist düşüncelerinden dolayı orada da huzurlu değildir…

Kabuğuna çekilip babasının hastalarıyla ilgilenmeye karar verir; ama tifüslü hastalardan mikrop kapar ve ölür…

***

Kitabın sonu nihilist ve ateistler için hayal kırıklığı olur…

Turgenyev; Puşkin, Dostoyevski, Gogol, Tolstoy gibi milli ve manevi değerlere bağlı bir Rus aydınıdır…

Bizce kitabın ana fikri, “Milletlerin bağrına saplanan batıcı felsefi fikirlerin sonu da Vasiliç gibi olacaktır” şeklindedir…

 

18 Eylül, 2020

YÜZBAŞININ KIZI

 


KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI:  YÜZBAŞININ KIZI

KİTAP YAZARI: ALEKSANDR SERGEYEVİÇ PUŞKİN

***

Kitap, gerçek yaşanmış olaylardan kurgulanarak roman haline getirilmiştir…

Öyle akıcı ve sürükleyici bir dille yazılmış ki, bir oturuşta kitabı okumanızda mümkün…

Dünya sinemasında esin kaynağı “yüzbaşının kızı” olan birçok film çekilmiştir…

***

Eserde anlatılan olaylar, 1700’lü yıllarda ve Rus Çariçesi döneminde geçmektedir…

Kitabın kahramanı Pyotr Andreyiç, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir…

Çok sert ve asker kökenli olan baba, 17 yaşındaki oğlunu kızların peşinde vakit öldürmesin diye askere gönderir…

Ve subay olarak Belegorski kalesindeki görevine başlar…

Belegorski, Kırgız bozkırlarının sınırında ıssız bir kaledir.

Kale komutanı Yüzbaşı Mironov, karısı ve kızıyla kalede yaşamaktadır…

Bir süre sonra Pyotr Andreyiç, yüzbaşının kızı Marya İvanovna’ya âşık olur…

Bu aşk yüzünden Şvabrin ile düello eder ve yaralanır…

Yüzbaşı, bakımı iyi yapılsın diye karısını ve kızını görevlendirir…

Beş gün sonunda iyileşen Andreyiç, Marya’ya açılır ve ona evlenme teklif eder…

Marya’da ona, “ ailenden izin almadığın sürece seninle evlenemem” der…

Babasına yazdığı mektuba cevap gelir…

Babası evlenmesini kesinlikle istememektedir…

Bu sıralarda Çariçeye karşı isyan eden Pugaçev ve adamları kaleyi kuşatmıştır…

Kaleyi ele geçiren Pugaçev ve adamları kale komutanı ile karısını öldürürler…

Sıra Andreyiç’e geldiğinde, daha önce aralarında geçen bir olay yüzünden onu öldürmez…

Marya’da papazın evine sığınır…

Sevgilisi ile kaleden ayrılmasına izin verilen Andreyiç, Marya’yı ailesinin yanına gönderir…

Kendiside askerliğine devam eder…

Devletine ihanet ederek Pugaçev'in hizmetine giren Şvabrin tutuklanır;ama sevdiği kızı elinden alan Andreyiç'ide “vatan haini” diye şikâyet eder…

Andreyiç tutuklanır, sorguya çekilir ve idamına karar verilir…

Babasının askeri hizmetleri yüzünden idam cezası sürgüne çevrilir…

Andreyiç’in anası ve babası büyük bir utanç yaşarken, bazı gerçekleri anlatmak üzere Marya İvanovna Petersburg’a gider…

Tesadüf eseri kır gezintisine çıkan çariçe ile karşılaşır…

Aynı bank üzerinde sohbet eden Marya, çariçeyi tanımamaktadır…

Konuyla ilgili tüm bilgileri Marya’dan alan çariçe, Andreyiç’i affeder ve babasına verilmek üzere bir mektup yazar…

***

Türk solu tarafından “komünist” diye lanse edilen Puşkin’in bu eserinin neresinde komünist kırıntılar vardır?

Roman kahramanı Andreyiç’in asi ve terörist olan Pugaçev’in emrine girmemesi mi komünistliktir?

Aşkı için idamı göze alması mı komünistliktir?

Ekmeğini yediği devletine ihanet ve nankörlük etmemesi mi komünistliktir?

Aile bağlarına sımsıkı bağlı olması mı komünistliktir?

Papaz ve ailesinin Marya’yı koruma altına alması mı komünistliktir?

Peki, Rusya halkı tarafından “milli şair” ilan edilen Puşkin, neden Türk solu tarafından komünist olarak lanse edilmektedir?

Bunun olsa olsa iki nedeni vardır!

Ya Türk solunun sponsorları, Puşkin’in komünist olarak lanse edilmesini istemektedir…

Ya da sol kesim okumadığından, Puşkin’in Rus milli şairi olduğundan bihaberdir…

***

Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi bir oturuşta okuyup bitireceğiniz kitabı, okumanızı tavsiye ederiz!

 

16 Eylül, 2020

SATRANÇ


 

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: SATRANÇ

KİTAP YAZARI: STEFAN ZWEİG

***

Kitabın hikâyesi New York’tan Arjantin’in başkenti Buenos Aires’e gitmekte olan yolcu gemisinde geçmektedir…

***

Avusturya’nın soylu ailelerinden olan Dr. B, Viyana’da hukuk danışmanlığı yapmaktadır…

Bu hukuk bürosunda İmparatorluk ve kilisenin gizli işlerini yürütmektedir…

Yaptıkları iş hiç dikkat çekmez; ama Yahudi olması gestapo tarafından takip edilmesine neden olur…

Hukuk bürosuna gestapo bir ajan yerleştirir…

Gizli işler çevirdiği fark edilen Dr.B tutuklanır…

Aynı zamanda gestaponun merkezi olan ötelin bir odasına hapsedilir…

Hemen hemen her günü sorguyla çekilen Dr.B, sorguya çekildiği sırada polis paltosunun cebinde bir kitap olduğunu fark eder…

Okuyarak can sıkıntısından kurtulacağını düşünür ve polislerin dalgınlığından istifade ederek kitabı çalar…

Ama kitabın “satranç kitabı” olduğunu görünce hayal kırıklığına uğrar…

Buna rağmen kitabın tüm içeriklerini gözden geçirir ve zamanla tüm kitabı ezberler…

Ezber ettiği satranç kurallarını ekmek kırıntılarıyla uygulamalı oynamaya başlar…

Bu durum onun hastalanmasına hastaneye düşmesine sebep olur…

Neticede hastalığı dolaysıyla serbest bırakılır…

***

Seyahat ettiği vapurda satranç dünya şampiyonu Mirko Czentoviç’te bulunmaktadır…

Bu durum Dr.B’ye, dünya satranç şampiyonu ile maç yapma şansını doğurur…

Birinci oyunda Czentoviç’i yener; ama ikinci oyunda hastalığı nükseder…

Ve masayı terk eder…

Yazarın Hitler’e benzettiği dünya satranç şampiyonu Mirko Czentoviç, kibirli bir şekilde masadan kalkarken “yazık, bir acemiye göre bu bey oldukça yetenekliydi” ifadesini kullanır…

***

Nasyonal Sosyalizm’e duyduğu kini ustaca eserine yansıtan yazarın bu son kitabıdır…

Bu kin Stefan Zweig’in tüm ruhsal yapısını çökertir…

Ve eşiyle birlikte intihar ederek hayatına son verir…

 

14 Eylül, 2020

ECİNNİLER



KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: ECİNNİLER
KİTAP YAZARI: FYODOR MİHAİLOVİÇ DOSTOYEVSKİ
***
Kitap “ecinniler” adını İncil’de anlatılan bir hikâyeden almaktadır…
İncil’deki hikâyeye göre, “hasta bir adamın içinde yaşayan cinler, adamdan çıkarak bir domuz sürüsünün içine girer…
Ve bu domuz sürüsü nehre doğru sürüklenerek intihar eder…”
Yazar bu domuz sürüsünü Rus halkına benzetmektedir…
***
Dostoyevski, komünist eylemleri yüzünden tutuklanır, yargılanır ve idamına karar verilir…
Son anda idamından vazgeçilir ve sürgüne gönderilir…
Sürgün fikirlerinin değişmesine neden olur…
Sürgün sonunda, komünist fikirden arınarak dini ve milli fikirlere yönelir…
***
Ecinniler romanı, yazarın sürgünden sonra ilk yazdığı kitaptır…
Teşkilattan ayrılmak isteyen “İvan” adlı öğrenciyi komünist grup liderinin öldürmesi, tüm Rusya’yı sarstığı gibi yazarı da etkilemiştir…
Dostoyevski, tüm Rusya’yı etkileyen bu olayı “ecinniler” kitabında ele alır…
Ve kitabın hemen hemen tüm olayları içinde bu konuyu işler…
Ayrıca Rusya’nın dini ve Milli menfaatleri doğrultusunda komünist, kapitalist batıcı aydınları yerden yere vurur…
***
Kitabın kalınlığı ve konularının ağırlığı sizi ürkütebilir; ama bir sanatçı bulunduğu toplumun dini ve milli değerlerine nasıl sahip çıkması gerektiğini öğrenme açısından okumaya değerdir "ecinniler" kitabı…


10 Eylül, 2020

MÜSLÜMAN VE PARA


KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: MÜSLÜMAN VE PARA
KİTAP YAZARI: HEKİMOĞLU İSMAİL
***
Kitap, Müslümanın parayı helalinden kazanıp, helalinden harcamasını anlatmaktadır…
***
Müslüman, para kazanmalı; ama zengin olmamalıdır…
Müslüman, parayı esir alıp, İslam’a hizmet ettirmelidir…
Müslüman, kurduğu şirkette faizle ciddi şekilde mücadele etmelidir…
Müslüman, ilim ve teknikte ileri gitmelidir…
Bu özelliklere sahip Müslümanların İslam ülkesi olur…
Bu özelliklere sahip olmayanlarda düşmanın çizmesi altında ezilirler…
***
Müslümanlara bilgi ve güzel nasihatler sunan Hekimoğlu İsmail’in özgeçmişine baktığımızda “FETO” izlerine rastlıyoruz maalesef…
Birçok Müslüman’ı yanıltan bu zihniyete verdiği destekten dolayı pişmandır umarız…
Ve bu kitapta Müslümanlara yaptığı nasihati kendisine de hatırlatıyoruz…
“Ey Müslüman!
İlmin atına binip, iman silahı ile günahlarını vurup, günahlarından temizlenmelisin…
Bunun için İslam’ı öğrenmeye, anlamaya, yaşamaya memuruz ve mecburuz…”
***
Allah her mümine tövbe ile temizlenmeyi nasip etsin…
Âmin…



07 Eylül, 2020

İKTİDAR



KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: İKTİDAR
KİTAP YAZARI: BERTRAND RUSSELL
***
İki insanın birlikte hareket etmeleri gerektiğinde ikisi değilse de biri muhakkak iktidar olma eğilimi gösterir…
Sosyolojik açıdan bu doğmak-ölmek gibi kaçınılmaz bir gerçektir…
Küçük veya büyük topluluk veya toplumlarda muhakkak egemenler vardır…
Bu ilkel kabilelerde, krallıklarda ve demokrasilerde de böyledir…
Yazar 1950 Nobel Edebiyat ödülünü aldığı bu kitapta, İnsanların iktidar isteklerini, eğilimlerini ve tutkularının nedenlerini; din, ekonomi, insani duygular gibi konularla ilişkilendirerek açıklamaya çalışıyor…
***

İlgi duyanlar ve akademik çalışmalar için “kaynak kitap” diyebiliriz… 

06 Eylül, 2020

BATI ÇIKMAZI-PUŞKİN ÜZERİNE KONUŞMA




KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: BATI ÇIKMAZI-PUŞKİN ÜZERİNE KONUŞMA
KİTAP YAZARI: DOSTOYEVSKİ
***
Dergâh yayınlarının yayınladığı "Batı düşüncesi" dizisinin birinci kitabıdır…
***
Batılılaşma süreci Türkiye’de ikinci yüzyılını dolduruyor…
İktisadi, içtimai, siyasi ve kültürel çalkantılar yaşandı…
Dini temele dayanan dünya görüşü ve devlet anlayışı yıkıldı…
Bu temel üzerinde altı yüzyıl yaşayan memleket parçalandı…
Bu düşüncenin tek gayesi, Batı kapitalizminin sömürgeci geçmişinin üzerine bina ettiği göz kamaştırıcı ileri teknolojik seviyeye ulaşmaktı…
Ve ülke bu amaca ulaşmak için Tanzimat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet aşamalarından geçti…
Batıyla taban tabana zıt bir dünya görüşüne sahip olan Türkiye'nin aydınları batılılaşma gafletine düştüler…
Batı düşüncesi Türk aydını tarafından kullanılırken ya körü körüne taklit veya aynen kabul muamelesi gördü…
Kaynakları araştırılmadı, tenkiti yapılmadı, gereken faydalı tarafları seçilmedi…
Kısacası batı düşüncesi Türk aydını tarafından tanınıp kavranmadı…
***
Söz konusu durumun aynısı Rusya’da oldu ki, Dostoyevski Batı hayranı Rus aydınlarına tepki içeren “Püşkin üzerine konuşma” adlı kitabı yazdı…
Türk aydınlarına da cevap niteliği taşıdığından, Dergâh yayınevi kitabı “Batı çıkmazı” adıyla yayına hazırladı…
***
6 Haziran 1880’de Moskova’da Puşkin için üç gün süren törenler yapılır…
Puşkin Rusya’nın “milli şairi” ilan edilir…
Törenin son gününde batıcılardan sonra milliyetçiler adına Dostoyevski konuşur…
Dostoyevski konuşmasıyla halkı coştururur ve günün kahramanı olur…
***
Dostoyevski daha sonra dergide yayınladığı konuşmasında milliyetçilik, Slavcılık vurgusu yapar…
Varlıklı kesimden oluşan Rus aydınını yerden yere vurur…
Onları halka uzak olmakla ve halka hizmet etmemekle suçlar…
Ve halk içersinde kendi ayrıcalıklarını güvence altına alma isteklerini tenkit eder…  
Bu arada “ Batılılaşma” sorununu da ele alarak, bilim ve teknik alanında ki gelişmelerin yanı sıra, Batı değerler sistemini bir bütün olarak benimsemenin, Rus toplumunda nasıl bir yozlaşmaya yol açacağını anlatır.
***
Sürgüne gitmeden önce Ateist-Komünist olan Dostoyevski, sürgünden sonra Allah’a ve toplumunun değerlerine inanmaya başlar…

05 Eylül, 2020

BİR BAŞKA AÇIDAN KEMALİZİM




KİTAP İNCELEMESİ
***

KİTAP ADI: BİR BAŞKA AÇIDAN KEMALİZİM
KİTAP YAZARI: ABDURRAHMAN DİLİBAK
***
Kanun gereği M.Kemal’i tartışmaya açacak kitap yazmak kolay değildir…
Bu yüzden yazar kitabı kaleme alırken oldukça dikkatli davranmıştır…
Bunu kendi ifadelerinden de anlıyoruz…
***
Atatürk’ün üzerinde konuşup ve tartışmaktan hala korkulmaktadır…
Bu kitaptaki tüm bilgi ve belgeler, Milli Eğitim ve Genel Kurmay Başkanlığının tavsiye ettiği kitaplardan derlenmiştir…
Hiçbir yasa dışı kaynağa başvurulmamıştır…
Yorumlarımız ise, bu bilgiler üzerine kurulu sorulardan ibarettir…
Bu kitap, Kemalizm adına yapılan ve söylenenleri konu almaktadır…
Herkesi okumaya, düşünmeye, araştırmaya çağırıyorum…
***
Yazarın belge derlemesi olarak ifade ettiği kitapta öyle bir belge var ki, bu belgeyi herhangi bir kurum veya Atatürkçülüğü bilim ve ideoloji haline getirmek isteyen hiç kimse cevaplamamıştır…
Ki bu belge, M.Kemal’in İsmet İnönü’yü öldürmek isteyip istemediği hakkında bilgi vermesine rağmen…
Bu belgeye göre, M.Kemal İngiliz büyük elçisini Dolmabahçe sarayına çağırır…
Hasta yatağında ona Türkiye Cumhurbaşkanlığını teklif eder…
Ama adam kabul etmez…
M.Kemal, “o zaman İsmet olsun” der…
Bu belgedeki söz konusu İngiliz büyük elçisi Sır Percy Loraine’dir…
Loraine, İngiliz dış işleri bakanı Lord Halifax’a bir telgraf(İngiliz tarihinin en önemli belgesi imiş!) çekerek tüm olan biteni anlatır…
Daha sonra bu belgeler “çifte diplomat” adlı kitapta yayınlanır…
Ama bizde kimseden ses çıkmaz...
***
Kemalizm kitabının yaklaşık 100 sayfası rakı, rakı masaları, güzel kadınlar, kadın şarkıcılar, dans, raks ve balo konularından söz etmektedir…
***
Yazarın tavsiyesine uyarak kitabı okuduk ve düşündük…
Kitabı temin edebilirseniz, bizde size, okumanızı ve düşünmenizi tavsiye ederiz…


01 Eylül, 2020

DOĞU BATI ARASINDA İSLAM

KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: DOĞU BATI ARASINDA İSLAM
KİTAP YAZARI: ALİYA İZZETBEGOVİÇ
***
Bosna Hersek’in doğu ile batı arasında yer alması kitabın adına ayrı bir mecazi ahenk katıyor…
***
Yazar bu kitabında insanın yaşadığı mucize hayatı anlatmaya çalışmaktadır…
İnsan ya iyi, ya da kötüdür; fakat hiçbir zaman masum değildir…
İnsan cennetten çıkarıldıktan beri kendine verilen hürriyetten kurtulamıyor…
İyilik ve kötülük dramının dışına çıkamıyor…
Hayvan ve melek gibi masum olamıyor…
Kendi hürriyetini seçmeye ve kullanmaya, iyi veya kötü olmağa, tekbir kelime ile insan olmaya mecburdur…
İnsan ruhu vardır; ama psikoloji ruh bilimi değildir…
Yazar bu ifadeler ışığında konuyu insanın yaşadığı hayata getiriyor…
Ve yaşadığı hayatı kavramadan da mutluluğa ve refaha ulaşamayacağını dile getiriyor…
Bu yüzden, “beden ve ruhtan oluşan insanın hayatını anlamak için; ilimlere, ilim adamlarına, sanata, sanatçılara, uydurma dinlere ve din adamlarına bakmak yeterli değildir” diyor…
***
Mucize olan hayat hakkında bütün beşeri ilimler, dinler ve sanat ne cevap vermektedir?
Yazar bu soruya verilen cevapların yetersizliğini dile getirirken, “insanın bu dünyada mutluluğa ve öteki dünyada cennete ulaşması için Allah’ın sözlerine dikkat etmesi lazımdır” demektedir…
Yani Kuran’a…
Kısaca, “İnsanlık mucize olan hayatını anlamak için İslam’ı anlamaya mecburdur” diyor Aliya İzzetbegoviç…
***
Türlerine göre okuması daha kolay olan kitabı okumanızı tavsiye ederiz…