KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: BATININ OLUŞUMU
KİTAP YAZARI: CHRISTOPHER DAWSON
***
Yazar kitabı ne amaçla yazdığını, “doğu-batı
medeniyetlerinin birlikte çalışmaları sonucu ‘dünya medeniyeti’ oluşturulabilir”
ifadesiyle beyan etmektedir…
Bu görüş günümüzdeki “dinler arası diyalog” safsatasıyla
birebir örtüşmektedir…
***
M.Ö 27. Yüzyılda kurulan Roma İmparatorluğundan sonra, Yunan
ile Roma “Doğu-Batı Roma İmparatorluğu” adı altında birleşirler…
Her ne kadar askeri bakımından Romalılar güçlü olsa da,
yıllar geçtikçe Yunanlılar Romalıları Helenleştirirler…
Helenleşen Romalılar, Augustin zamanında batı ve orta
Avrupa’yı Romalılaştırdılar…
Romalılar Hristiyanlığı M.S. 313 yılında kabul etmişlerdir…
Roma İmparatorluğu Hristiyanlığı kabul ettikten sonra bile,
eski Roma geleneklerini devam ettirmek istemiştir…
Bu yüzden Hristiyanlık, Helenist Roma kültür mirasçıları
tarafından zulme uğratılmıştır…
Ama sonuç Hristiyanlığın zaferiyle sonuçlanmıştır…
Böylece dini duygu etrafında kenetlenmeye başladılar…
Dolaysıyla Hristiyanlık birleştirici güç oldu…
Ancak Hristiyanlık, Romanın en iyi tebaası olan Yahudilerin
kontrolündeydi…
Kilise kendisini başlangıçta “yeni İsrail” olarak
nitelendiriyordu…
***
Yazarın “İslam’ın doğuşu” isimli kısımda, İslam ile ilgili verdiği
bilgiler kısmen yanlış ve saçmadır…
Zaten çevirmen bu saçma fikirlerin nedenlerini dip not olarak
da belirtmiştir…
Avrupa Medeniyeti gerilemiş, İslam dünyası dokuzuncu ve
onuncu yüzyıllarda en parlak dönemini yaşamıştır…
Bu kısımda azda olsa, Bizans İmparatorluğuna karşı Selçuklu
ve Osmanlı İmparatorluğu’nun kazandığı zaferler anlatılmaktadır…
***
Sekizinci yüzyılda Şarlman, hemen hemen tüm Hristiyan Avrupa’yı
avucunun içine alır…
Bu dönemde barbarlar ( İngilizler, Fransızlar, Almanlar,
İsviçreliler, Danimarkalılar, Hollandalılar, Vikingler) Hristiyanlığa girmeye
başlar…
Böylece de ortaçağ birliği doğmaya başlar…
Şarlman’ın özelliği, eğitim-öğretime verdiği önemdir…
Bu özelliğinden dolayı yaptığı çalışmalara “Şarlman
Rönesans’ı” adı verilmiştir…
***
Onuncu yüzyılın ilk yarısında Batı Medeniyeti parçalanma
sürecinin içine girer…
İspanya’yı ele geçiren Müslümanlar, Hristiyanlığa yalnız İslam’ın
ekonomik ve politik üstünlüğünü değil, kültürel üstünlüğünü de kabul ettirirler…
***
Avrupa, politik varlığını Roma İmparatorluğu’na, dini
varlığını Katolik kilisesine, Entelektüel kültürünü de kilise geleneğine
borçludur…
Yazar kitabın “sonuç” kısmında, “Batının karanlık çağlardan
çıkışı ve medeni çağa girişi on birinci yüzyıldır” ifadesini kullanmıştır…