KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: YİRMİNCİ ASIRDA FELSEFE
KİTAP YAZARI: FREDERİCK MAYER
***
Felsefe, İnsan kendisi için mutluluk ve refah kalıpları
dökme çalışmasıdır…
Bu kalıplar insani olduğu için, kalıp ebatları da değişik
değişik olmuştur…
İnsan bu kalıpların bazısı içinde hapsolduğu da bir
gerçektir...
İnsanlık tarihi boyunca, dini akımlar gibi felsefi akımlarda
olagelmiştir…
Bazı felsefi akımlar (komünizm, Darvinizm ) dini akım
sayılabilir…
Dolaysıyla akla dayalı dini akımlar çöktüğü gibi felsefi
akımlarda çökmüştür…
Veya çökecektir…
***
Bu kitapta da batıdaki felsefi akımların çöküşü ele
alınmaktadır…
Öncelikle felsefi akımlar okula benzetilmekte ve bunların
kurucu şahıslarının hayatları, eserleri ve fikirleri ifade edilmektedir…
Ayrıca bu felsefi akımların birbiriyle olan mücadeleleri
anlatılmaktadır…
***
Yirminci yüzyılın önemli tarih felsefecisi olan Spengler,
“batının çöküşü” isimli eserinde, batıya ait tüm felsefi akımların çökeceğini
dile getirmektedir…
“Felsefi akımların doğuşunu ilkbahara, gelişmesini yaz ve
sonbahara, bitişini de kışa benzetmektedir…
Her ne kadar buhar ve barut sayesinde gelişen makinalar
felsefi akımların yaşama sürecini artırsa da, batı medeniyetinin kışı (çöküşü)
kaçınılmazdır.” diyor Spengler…
Çünkü medeniyet göstergesi olan makinalar, insanlığın
mutluluk ve refahı yerine, bazı insanların mutluluk ve refahı için kullanılmıştır…
***
Ayrıca Spenger, Batı medeniyeti çöküşünü geciktirmek için
basını kötüye kullandığını dile getirir…
Basın, kitleyi bozmak pahasına, yalanlar icat eder ve
bunları halka doğru diye gösterir…
Bu, liderlerin ihtiyaçlarına göre yeni şekiller alabilir…
Keza basın ilmi araştırmayı bir tarafa iter ve heyecana
hitabeden başlıklarla her çıkışta yeni bir ilkellik aşılayarak sahte
münevverliği geliştirir…
Bu yalanlara aidiyet hisseden topluluklar tam manasıyla
mekanik ve ruhsuz bir hayat sürerler…
Bir canlının ruhsuz yaşama imkânı söz konusu olamayacağı
içinde Batı medeniyetinin çöküşü kaçınılmaz olacaktır…