***
KİTAP ADI: TEKSAS’TAN HAKİKATE YOLCULUK
YAZAR: NAJLA TAMMY KEPLER
***
Müslüman toplum içinde doğmuş olmaktan dolayı ne kadar şanslı olduğunuzu bu kitabı okuyunca daha iyi anlıyorsunuz…
Okumanızı tavsiye ederim…
Yalın, akıcı üslupla yazılı kitap “anı” özelliği yanında, dini konularda da bilgi içeriyor…
Yazar, gittiği kilise karar değiştirerek, “bundan sonra kadınlar kiliseye makyajsız gelecek” demesi karşısında, “mezhepsiz bir kilisenin üyesi olmak…” diyerek duyduğu üzüntüyü dile getirir…
Bundan Mezhepsiz (kuralsız) Hıristiyanlık, Müslümanlık, Yahudilik olmayacağını anlıyoruz…
Ayrıca;
Mitolojik hikayelerin çok tanrıcılığa dayandığını,
Hıristiyanlıkta Hz. İsa’nın günahkârlar için öleceğini,
Kızılderililerin Teksas’ın verimli topraklarından Oklahoma’nın kıraç arazilerine sürüldüğünü,
Bazı Hıristiyanların domuz eti yemediğini,
Amerika kültüründe hiçbir şeyin bedava olmadığını,
Diğer din ve uygarlıkların kadınlara verdiği veya vermediği değeri öğreniyoruz…
***
Altıncı bölümü okurken duygusal Türk filmleri gibi ağlamaklı oluyorsunuz…
Zengin kız, fakir oğlan veya tersi duygusallığı yaşıyorsunuz…
Yazar her ne kadar “ Murat’a âşık olmam dolaysıyla Müslümanlığı seçmedim” dese de, etkisi olduğu bir gerçek…
Veya “Murat vesile kılınmıştır” diyebiliriz…
***
Yazar Müslümanlığı öğrendikçe içinde yaşadığı inkılâbı öyle güzel anlatıyor ki , “inşallah bu güzel şeyler insanların geneline nasip olur” diyorsunuz içinizden…
“İslam’ın öğrettiği ve ruhumun savundukları birbiriyle tamamen örtüştü” ifadesi, aranan değerli bir şeyin bulunması zaferidir…
Okurken bunu sizde yaşıyorsunuz adeta…
***
“Bu evrensel dinin bir parçası olduğum için çok mutluyum” diyen kardeşimize bizde "aramıza hoş geldin" diyoruz…
Allah bahtınızı ve yolunuzu açık etsin…
KİTAP ADI: TEKSAS’TAN HAKİKATE YOLCULUK
YAZAR: NAJLA TAMMY KEPLER
***
Müslüman toplum içinde doğmuş olmaktan dolayı ne kadar şanslı olduğunuzu bu kitabı okuyunca daha iyi anlıyorsunuz…
Okumanızı tavsiye ederim…
Yalın, akıcı üslupla yazılı kitap “anı” özelliği yanında, dini konularda da bilgi içeriyor…
Yazar, gittiği kilise karar değiştirerek, “bundan sonra kadınlar kiliseye makyajsız gelecek” demesi karşısında, “mezhepsiz bir kilisenin üyesi olmak…” diyerek duyduğu üzüntüyü dile getirir…
Bundan Mezhepsiz (kuralsız) Hıristiyanlık, Müslümanlık, Yahudilik olmayacağını anlıyoruz…
Ayrıca;
Mitolojik hikayelerin çok tanrıcılığa dayandığını,
Hıristiyanlıkta Hz. İsa’nın günahkârlar için öleceğini,
Kızılderililerin Teksas’ın verimli topraklarından Oklahoma’nın kıraç arazilerine sürüldüğünü,
Bazı Hıristiyanların domuz eti yemediğini,
Amerika kültüründe hiçbir şeyin bedava olmadığını,
Diğer din ve uygarlıkların kadınlara verdiği veya vermediği değeri öğreniyoruz…
***
Altıncı bölümü okurken duygusal Türk filmleri gibi ağlamaklı oluyorsunuz…
Zengin kız, fakir oğlan veya tersi duygusallığı yaşıyorsunuz…
Yazar her ne kadar “ Murat’a âşık olmam dolaysıyla Müslümanlığı seçmedim” dese de, etkisi olduğu bir gerçek…
Veya “Murat vesile kılınmıştır” diyebiliriz…
***
Yazar Müslümanlığı öğrendikçe içinde yaşadığı inkılâbı öyle güzel anlatıyor ki , “inşallah bu güzel şeyler insanların geneline nasip olur” diyorsunuz içinizden…
“İslam’ın öğrettiği ve ruhumun savundukları birbiriyle tamamen örtüştü” ifadesi, aranan değerli bir şeyin bulunması zaferidir…
Okurken bunu sizde yaşıyorsunuz adeta…
***
“Bu evrensel dinin bir parçası olduğum için çok mutluyum” diyen kardeşimize bizde "aramıza hoş geldin" diyoruz…
Allah bahtınızı ve yolunuzu açık etsin…