KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: TRABZON ŞEHRİNİN İSLAMLAŞMASI VE TÜRKLEŞMESİ
1461-1583
KİTAP YAZARI: HEATH W. LOWRY
***
Amerikalı Prof. Dr.Heath Lowry Osmanlı tarihçisidir…
Çok güzel Türkçe konuşan ve yazan yazar, her ne kadar Ermeni
soykırımını kabul etmese de Trabzon’la ilgili yazdığı bu kitap, “taraflı yazdı”
intibası uyandırmaktadır bizde…
***
Trabzon tarihini yazarken; Osmanlı tahrir defterlerinden,Trabzonlu
yazar Mehmet Aşık’tan,yabancı yazarların Trabzon tarihiyle ilgili yazdıkları
kitaplardan ve Üniversite tarih hocalarından istifade etmiştir…
***
Osmanlı tarihçisi olan
yazar; Osmanlının diğer iller için yazdığı tahrir defterlerini doğru,düzgün ve
gerçek bulurken,Trabzon’la ilgili yazdıklarını ise (her nedense) doğru ,düzgün ve gerçek bulmamaktadır…
Trabzon tarihi ile ilgili gerçek bilgileri kapsayan tahrir
defterlerini “gerçek dışı” ilan etmeye
çalışan yazarı bu konuda samimi bulmuyoruz…
Çünkü yazar bu noktada tahrir defterlerini gerçek dışı ilan
ederek, “Trabzon'daki Ermeni ve Rumları zorla Müslümanlaştırmışlar”
demek istemektedir…
Böylece günümüz Trabzon insanına, “kökenleriniz Rum ve Ermenilere
dayanmaktadır” denmek istenmekte ve algı oluşturularak pontusçuluğa
hizmet edilmektedir…
***
Peki,yazarın kabul etmediği;ama tahrir defterleri ve diğer
belgelerin ifade ettiği gerçekler nelerdir?
1461 tarihinde Fatih Sultan Mehmet ordusuyla Trabzon surları
önüne dayanınca ,kale içindeki krala şartlarını sunar ve teslim olmasını ister…
Ve kral şartları kabul ederek teslim olur…
Krala sunulan teklif;kendisi ve ailesine dokunulmayacağı ,mal
varlıkları ile birlikte sürgün edileceği şeklindeydi…
Ayrıca kale içindeki Rum ve Ermenilerin üçte ikisinin mal
varlıklarıyla birlikte İstanbul’a sürgün edilecekleri şeklindeydi…
(Bu insanlar İstanbul’da, Trabzon’da bulunan mahalle
adlarıyla oluşturulan Maçka,Taksim ve Ayasofya gibi mahallelere iskan
edilmişlerdir.)
Trabzon’da kalan Rum ve Ermeniler ise genelde mal varlıkları
taşınmaz olanlardı…
Bunların da beş mahalleye iskan edildiğini,tahrir
defterlerindeki vergi sisteminden anlıyoruz…
Kale içinde Rum ve Ermenilerden boşaltılan mahallelere, İç Anadolu'nun muhtelif yerlerinden (Niksar,Sonusa,Ladik,Amasya,Bafra,Osmancık,İskilip,Çorum,Gümüş,Merzifon,Tokat,Samsun,Turhal,Katı,Kağala,Satılmış,Zile,Gölköy)sürgün
edilen Müslüman-Türkler iskan
edilmişlerdir…
Bu mahallerin bir kısmının isimleri değiştirildiği gibi kiliseleri de
camiye çevrilmiştir…
***
50-60 yıl sonra Trabzon'a sürgün edilen Müslümanların
gizlice sürgün edildikleri yerlere geri dönmesi ve İstanbul’a sürgün edilen Hıristiyanların Trabzon'a geri dönmesi,Trabzon’da Müslüman
nüfusun azalmasına Hıristiyan nüfusun artmasına sebep olmuştur…
Bu konuda başarısız olduğunu anlayan Osmanlı Devleti,1583
tahrir defterlerinden de anlaşılacağı üzere büyük sürgünler yapmıştır…
Anadolu'nun muhtelif yerlerinden (Marş,Karaman,Trakya vb.)
Müslüman-Türkleri Trabzon içine ve ilçelerine iskan etmiştir…
Trabzon’a geri dönen merkezdeki Rum ve Ermenilerle birlikte,
ilçelerdeki Rum ve Ermenileri İstanbul'a sürgün etmiştir…
O yıllarda Trabzon’u ziyaret eden Maraşlı Osman efendi ,”Trabzon’un
bazı mahallelerinde hala Rumca konuşuluyor” dediğine göre,Fetihten buyana
Trabzon’da kalmalarına müsaade edilen Rum ve Ermenilere dokunulmamıştır…
***
Biz Müslümanlara göre,Müslüman olmadan önce insanların
ırklarının ve inançlarının önemi yoktur…
Bu yüzden çok olmamakla birlikte Trabzon ve ilçelerinde Hıristiyanlıktan
Müslümanlığa geçiş yekun teşkil etmeyecek kadar az olmuştur…
Ve bunların çoğu da Hıristiyan Türklerdi…
Her nedense Yazar bu Hıristiyan Türklerden hiç söz
etmemektedir…
Halbuki Hıristiyanlığını hiç bozmadan Trabzon ve havalesinde yaşanabildiğini mübadelede sonuçlarından anlıyoruz…
Mübadele sonucuna göre, 8000 Hıristiyan gemilerle Girit
adasına gönderilmiştir…
Bu 8000 Hıristiyan’ın 6000’ini “Türk tohumu” diye Yunanistan
topraklarına sokmadığı tarihi bir gerçektir…
***
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz:
Nasıl ki Hıristiyan misyonerler İstanbul ve Anadolu’da Müslümanlar üzerinde bir etki meydana
getirememişse, Pontusçular,Pontusçuluk konusunda Trabzon’da bir etki meydana getirememişlerdir…
Nitekim bunu günümüz Türkiye’sinde de açık olarak görmekteyiz…
Vatan hainlerinden müteşekkil PKK’nın siyasi
kolu tüm Türkiye’de partilerini kurmuş;ama vatan,millet,devlet ve bayrak konusunda Türk-Müslüman dik duruşu sergileyen Trabzon halkı,Trabzon ve ilçelerinde bu partinin kurulmasına müsaade etmemiştir...
***
Vatan,Millet,devlet ve bayrağın kalesi olan Müslüman-Türk Trabzon,
dostu sevindirmekte ve iç-dış düşmanları
üzmektedir…
Trabzon’dan dostlara SELAM ve SEVGİLERLE…