KİTAP İNCELEMESİ
KİTAP ADI: SAVAŞ VE BARIŞ
YAZAR: LEV TOLSTOY
***
1800 sayfadan oluşan kitabın kolay okunmasının nedeni,
yazarın üslubu ile çevirmenin kaliteli iş çıkartmasındandır…
Kitabın son bölümünün “ikinci bölüm” kısmında yazar, tarih
ve ilmi irdeleyerek; özgürlük,metafizik ve tekâmül gibi kavramlara yorumlarıyla
cevaplar veriyor…
Bu bölüm romanın bilimsel açıklaması gibidir…
Sanki yazar bu koskoca romanı bu bölümü ifade edebilmek için
kaleme almıştır…
***
Yazar romanın bir bölümünde çok gizli olan masonluğa girişi
öyle açık ve aleni anlatıyor ki, okuyucu kendi kendine “yazar acaba bu noktada
kendisini mi anlatıyor?” sorusunu soruyor…
Ama daha sonra başka bir kahramanın ağzından bu soruya
“Tanrı, masonların evrenin ulu mimarından daha sonsuz, daha yüce, daha zor
kavranır bir varlıktır” diye cevap veriyor…
***
Yazar; aşk, savaş, politika ve Rusya’dan oluşan romanı
yazabilmek için oldukça fazla inceleme ve araştırma yapmış ki, bu eseri dünya
literatüründe ilk 10 başyapıt roman arasına sokabilmiştir…
Bir tarihi olay, destansı bir şekilde (hem de tarihçilere
taş çıkartırcasına) ancak bu kadar mükemmel yazılabilirdi…
***
"Fransızların Moskova'dan kovulmalarında Tatar
askerlerinin başarısı olmasaydı, durum daha farklı olabilirdi” diyor, Tolstoy…
Tolstoy’un bu noktada, Türklerin savaşçı kimliğine saygıyla
baktığını görüyoruz…
***
Kitabin birinci cildinde genellikle Rus sosyetesi içinde yaşananlar
işleniyor, öylede olmak zorunda; çünkü olayın subay kahramanları Rus
sosyetesini oluşturmaktadır…
İkinci ciltte ise, Napolyon ve Aleksandr arasında olan
savaşın başlangıcı,gelişmesi ve finali yer almaktadır…
***
Yazar, “ortada hiçbir sorun yokken Napolyon ne diye Rusya’ya
doğru geliyor?
Dinimiz diyanetimiz, kanunlarımız, askerlerimizin
giyinişleri aynı olmasına rağmen Napolyon Rusya’ya neden saldırıyor?
Hatta Napolyon ve Aleksandr çok iyi dost olmalarına rağmen
bu kadar insanın ölmesi neden?” diye soruyor…
***
Rusların Almanlarla birlikte Fransızlara karşı savaş
vermeleri; Türklerle Almanların Çanakkale’de birlikte verdikleri savaşı bize
hatırlattı…
Almanların katıldığı bu iki savaşta da binlerce insan öldü…
Bu Almanlar nasıl Osmanlı devletinin yıkılmasına öncü oldu
ise, aynı şekilde neredeyse Rusya'nın da yıkılmasına sebep oluyormuş…
***
Fransız tarihçilerine göre savaşı kaybetmesine rağmen “dahi”
olarak adlandırılan Napolyon, Moskova’ya giderken hava şartlarını ve yiyecek-
içeceği düşünmemiştir…
Rus köylüler evlerini terk ederken açlıktan ölmeyi de göze
alarak hayvan ve insan yiyeceklerini yakmışlardır…
Hatta Moskova’yı da onların yaktığı söylenmektedir…
Ayrıca yemesinler diye ölü atları bile yakmışlardır…
Böylece "dahi" Rus köylüsüne yenilmiştir...
Ayrıca mevsimin sonbahar olmasıyla gelmeye başlayan soğuklar
Fransızların kaçmaya başlamasına neden olmuştur…
***
Birinci kitapta nişanları ayrılıkla sonuçlanan olayın
kahramanlarından Prens Andrey ve Nataşa, ikinci kitabın ortalarına doğru
barışırlar; ancak vurulmuş olan Prens Andrey ölür…
Piyer’e böylece çocukluğundan beri sevdiği Nataşa ile
evlenme şansı doğar…
Ve onunla evlenir…
***
Kitap; özgürlük,metafizik ve tekâmülü(evrimi) dini
kavramlara göre izah ettiğinden solcular tarafından sevilmez…
***
Böyle bir kitaba yorum yazmak, okumaktan daha zormuş!