KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: KOMÜNİST İHTİLALE KARŞI TETBİRLER
KİTAP YAZARI: AYKUT EDİBALİ
***
Öğrenci yıllarımızda aldığımız köşede bucakta kalan kitapları,
karantina günlerimizde okuma fırsatı buluyoruz…
Deniz gezmiş olayları sırasında kaleme alınan kitap, “subayların
cebinden eksik olmayan kitap” şeklinde ifade edilirdi…
Bu ifade doğru muydu, değil miydi bilemiyoruz…
Ancak NATO, Türkiye’de siyasi hareketleri kalıplara ayırdığı
da bir gerçekti…
***
II. Dünya savaşından sonra üç süper güç; Amerika, Rusya,
İngiltere dünyayı parsellemişlerdi…
Anlayacağınız kimse kimsenin alanına girmeye cesaret
edemezdi…
Hele Rusya kapalı bir kutuydu ve dünyadan kendini tecrit
etmişti…
Herkes kendi odasına çekilmiş habur-hubur yemekle meşguldü…
Bu arada dışarıdakiler bir şeylerle meşgul edilmeleri
gerekiyordu…
Onlara en büyük tehlike olarak Rusya, dolaysıyla komünizm
gösteriliyordu…
Türkiye’de anında komünizmle mücadele dernekleri kuruldu…
Sol ve sağ hareketler finanse edildi…
Arkasından 6. Filolar Marmara’ya demirledi…
Ve ardından bu tür kitaplar, dergiler…
Pankartın ön tarafı “Faşizme karşı omuz omuza” arka tarafı “Komünistler
Moskova’ya” sloganları…
Gençler hiç pahasına öldürüldüler…
***
Ombudsman ve bilge ağbiler akıl verdiler…
Verdiler de ne oldu?
12 Eylül gecesi her şey halloldu…
Olaylar bitti, ölümler bitti, anarşi bitti, faşizm tehlikesi
bitti, komünizm tehlikesi bitti…
Anlayacağınız iki tarafın finansörü NATO, bir emirle işi
bitirdi…
Ve görevini tamamlayan bu tür kitaplarda çöpe atıldı…
***
Komünizm tehlikesi var mıydı?
Vardıysa bitti mi gerçekten?
Daha sonra gelen İçişleri Bakanı, “Bakan olana kadar
komünistlerin Rusya’dan yönetildiğini zannederdim, meğer Amerika’dan
yönetiliyorlarmış!” dedi…
Buraya kadar her şeyi herkes biliyor zaten…
Ama ilginç olan bu kitabın yazarı gibi liderler, fikir
bazında aniden tornistan etmeleridir…
“Filanca lider İngiliz, falanca lider Amerika ajanıdır”
fikrine 12 Eylül öncesi pek değer vermezdik; ama bu tornistanlar, olaylara
farklı pencereden bakmamıza neden oldu…
Baktığımız pencereden birçoğunun sekülerizme kaydığını
gördük…
Başkalarını “hırsızlıkla” suçlarken; altlarından
atlar,yatlar,katlar eksik olmadı…
***
Hele hele günümüz siyası olaylarına bakış açıları, flu olan
görüntülerini daha netleştirdi…