KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: TARIM KENTLERİ
KİTAP YAZARI: DR. TAHSİN YAHYAOĞLU
***
İbn Haldun, Mukaddime kitabında ”İnsan köylülükten
şehirliliğe geçtikten sonra sosyal zayıflığa uğrar ve gücü azalır” der…
Bu nedenle Osmanlı döneminde de köylü ne zaman varlıklı ve
güçlü idi, devlette varlıklı ve güçlüydü…
Yavuz Sultan Selim Mısır seferinden 1000 deve yüklü altın getirmiş,
hazineyi ağzına kadar doldurmuştu…
Ancak daha sonra gelen padişahlar, bu konuda başarılı
olamamışlardır…
Bu duruma köy düzeninin bozulması da zemin hazırlamıştır…
Celali isyanları, I. Ve II. Meşrutiyet ilanları köy düzeninin
bozulması ve köylünün ıstırap çekmesine neden olmuştur…
Köylü zayıfladıkça Osmanlı Devleti de zayıflamıştır…
***
Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında tarım ve köy
politikaları popülizmden ileri gidememiştir…
Yürürlüğe konan bazı kanunlarda yeterli olmamıştır…
Kitap şeflik döneminde yapılan uygulamalar neticesinde
köylünün hallaç pamuğu gibi atılmasından hiç söz etmemiştir…
Köy Enstitüleri konusuna çok az değinse de, başarı ve
başarısızlığı konusunda her hangi bir fikir beyan etmemiştir…
***
Cumhuriyet dönemi köy yaşantısının istatistiği yıllara göre
teferruatlı bir şekilde kitapta izah edilmiştir…
Ayrıca kitapta, İslam’ın tarıma ve çalışmaya verdiği önem
üzerine durulmuştur…
Birinci ve ikinci beş yıllık kalkınma planı konusunda
başarılı çalışmalar yapılamadığı ifade edilmiştir…
Her ne kadar birçok köyün birleşmesiyle oluşturulan nahiye
gibi cazibe merkezleri de köyden şehre göçü engelleyememiştir…
Bu konuyu tetikleyen en önemli etkende devletle halkın
arasına giren ağa ve tefecilerdir…
***
Yolların köylere kadar gitmesi sonunda köylü yavaş yavaş
siyaset ve kültürün içine girmeye başlamıştır…
Basılı gazete sayısı artmış, satılan radyo sayısı artmıştır…
Böylece sanayiye geçiş ümitleri belirmeye başlamıştır…
***
Yarınki köy için ne yapmalıyız? Sorusuna,
“Kurulacak köy sistemi kesinlikle Komünizm ve kapitalizmden
ilham almamalıdır…
Köylerde tüm bakanlıklar sistemlerini kurmalıdır…
Cazibe merkezleri kurulmalıdır…
Cazibe merkezleri tarım kentlerine dönüştürülmelidir…
Kooperatifler kurulmalıdır…
Kısaca, kalkınma şehirden değil köyden başlamalıdır, diye
cevap veriyor yazar…
***
Cazibe merkezleri ve Türkiye genelinde eğitim-öğretim nasıl
olmalıdır? Sorusuna,
“Lise ve Üniversiteyi tercih etmeyen gençlerin tarım, sanayı
ve iş hayatına daha kolay geçmeleri ve başarılı olmaları için 8 yıllık
İlköğretim sistemi uygulanmalıdır” diye cevap veriyor yazar…
Not: 8 yıllık İlköğretim sistemi siyaseten bir dönem bazı
okulların önünü kesmek için kullanılmış ve kısa bir süre sonra kaldırılmıştır…
***
Kitabın yayına hazırlanış tarihi 1971 olduğuna göre aradan
50 yıl geçmiştir…
Aradan geçen yarım asırda ülkemizde oldukça fazla şeyler
değişmiştir…
Özellikle son 20 yılda köylere ulaşım yolları modernize
edilmiştir…
Okullar modernize edilmiştir…
Dağınık vaziyette bulunan küçük köy okulları kaldırılmış,
merkezi okullara taşıma eğitimi başlamıştır…
***
“Türk aydını; İngiliz
ekonomik düzenini, Fransız eğitim sistemini, Alman sanatını alır ve bize uyar zanneder;
ama bize uyar zannedilen batı sistemleri, bizi dejenere edip yıkmıştır…
Bu yüzden kendi milli sosyal yapımıza ve kültürümüze
dönmeliyiz…
Ve de Milli Güvenliğimizin güçlenmesi, köylünün kuvvetli
olmasıyla temin edilir…
Kuvvetli olan, her zaman kendini emniyette hisseder…”
ifadeleriyle yazar kitabını sonlandırmaktadır…