KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: KÖRLÜK
KİTAP YAZARI: JOSE SARAMAGO
***
Nobel Edebiyat ödüllü Portekiz’li yazarın 1995 yılında
yazdığı bu roman, şuan yaşadığımız pandemi (covid 19) sürecini anlatır
türdendir…
***
Arabasında kırmızı ışığın yeşile dönmesini bekleyen adam o
anda kör olur…
Sıkışan trafiği rahatlatmak için çevredeki insanlar yardıma
koşar…
Daha sonra arabasını çalan hırsız onu evine bırakır…
Göz doktorundan randevu alan karısı onu doktorun
muayenehanesine götürür…
Doktorun karısı hariç, bu kör adamla kim karşılaşmışsa hepsi
kör olurlar…
Bu körlük bulaşıcıdır…
Ve Sağlık Bakanlığı, tüm bulaşıcı kör olanların karantinaya
alınmasına karar verir…
Doktorun karısı, kocasını yalnız bırakmamak için “bende
körüm” yalanını söylediği için o’da karantinaya alınır…
Zamanla üç koğuş körlerle dolar…
Gözü gören doktorun karısı, gözünün gördüğünü kimseye hissettirtmemeye
çalışmakla birlikte koğuşlarının hijyenine dikkat eder…
Bu yüzden kendi koğuşları diğer koğuşlardan daha temizdir…
Hastane çevresini saran askerler, dışarı çıkmak isteyenleri öldürme
emri almıştır…
Üç koğuşun gıda ihtiyacını gidermek içinde kolilerle hastane
içine yiyecek bırakılır…
Bir şekilde içeri silah sokan bir şahıs, insanların düştüğü
bu zor şartları fırsata çevirmeye çalışır…
Ve yiyecek kolilerini diğer koğuşlara para ve mücevherle
satar…
Verecek bir şeyleri kalmayınca da onlardan karılarını
isterler…
Doktorun karısı ikinci gidişinde yanına makas almıştır…
Eli silahlı adamın arkasına dolanarak boynuna makası saplar…
Derken zor şartlar, zor şartları kovalar…
Daha sonra dışardan askerlerin sesinin kesildiğini fark
ederler…
Ve hastanenin dışına çıkarlar…
Sokaktaki insanların tümü kördür…
Sokaklar alabildiğince ölü insan ve hayvan leşleriyle
doludur…
Herkes yemek aramaktadır…
Köpekler ölü leşlerini yemektedir…
Bu şartlar içinde doktor ve karısı yemek aramaya çıkarlar…
Buldukları elbise ve yemeklerle arkadaşlarının yanına
dönerler…
Ardından arkadaşlarıyla birlikte kendi evlerine gitmeye
karar verirler…
Doktor ve karısının evi boştur…
Yıkanıp temizlendikten sonra karınlarını doyururlar…
Bir süre sonra kırmızı ışıkta kör olan adam karısına, “görüyorum,
seni görüyorum” diye bağırır…
Ve hepsi birlikte nara atarak sevinirler…
Çünkü bu durum, belli bir süre sonra kendilerinin de gözünün
açılacağı anlamına gelmektedir…
***
Kitaptaki, “Tuvaleti bulmakta güçlük çeken körün biri ‘nasıl
olsa kimse kimseyi görmüyor’ deyip hastane bahçesinin bir köşesine s*çar…
Kokuyu takıp eden diğerleri ‘burası tuvalet’ diye düşünerek
onlarda bahçeye s*çarlar…
Ve zamanla bahçe b*k çukuru haline dönüşür“ bu bölüm toplum
bilinci açısından okuyucunun son derece dikkatini çekmektedir…