17 Eylül, 2021

DAHA ADİL BİR DÜNYA MÜMKÜN




KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: DAHA ADİL BİR DÜNYA MÜMKÜN

KİTAP YAZARI: RECEP TAYYİP ERDOĞAN

***

Öncelikle şunu ifade edelim ki bu kitap bir parti programı değildir…

Sadece Türkiye’yi ve Müslüman ülkeleri ilgilendiren bir raporda değildir…

Bu kitap tüm insanlığa sunulan bir rapor veya mesajdır…

Kitabın yüklediği sorumluluklardan hiç kimse kendini soyutlayamaz…

Yazar bu kitabı yazmakla büyük bir sorumluluğu yerine getirmiştir…

Eğer okursanız göreceksiniz, bu kitaptaki konuları dünya kamuoyunun dikkatine sunmak her baba yiğidin harcı değildir…

Basından öğrendiğimiz kadar, birçok dile çevrilip dünya kamuoyuna sunulacak olması da çok önemlidir…

Çok iddialı bir ifadeyle “ okuması yazması olan herkes, bu kitapta yazılanlardan sorumludur” diyoruz…

Kitabı okumadan yorum yapanları, kitabı okumaya davet ediyoruz…

Barış ve özgürlüğü dilinden düşürmeyenler, bu kitaba herkesten önce sizlerin sahip çıkması gerekir…

Okuyun; Faşizmin, Emperyalizmin, ırkçılığın, halkların ezilmesinin nedenlerini öğrenin…

Ama lütfen okumadan yorum yapmayın…

***

Kitap, “Uluslararası siyasette çifte standart ve BM‘nin Reform ihtiyacı” ve “Birleşmiş Milletler reformu” diye iki bölümden meydana gelmektedir…

Bu eser, mevcut küresel düzenin çarpıklıklarını bütün açıklığıyla gözler önüne sererek BM’nin reforma tabi tutulması suretiyle daha adil, barışçıl ve istikrarlı bir uluslar arası düzen kurmak için mütevazı bir girişimdir…

***

Birleşmiş Milletler (BM) imtiyazlı kurgusu nedeniyle tarih boyunca ne adil ne de etkin oldu…

Günümüzde çok daha acil sorunlarla karşı karşıyayız…

Reform ihtiyacı kaçınılmaz bir şekilde kendini hissettirtmektedir…

BM bu ihtiyaçlara cevap vermeden ne insanlığa hizmet edebilir ne de kendini sürdürebilir…

Bu nedenle yıllardır reform ihtiyacı dile getirilmektedir…

Ancak ortaya atılan reform teklifleri devletlerin dar çıkarlarına odaklanan, ayrıntılı ve aşırı geniş olduğundan ayrıntılarda boğulmakta ve yeni ayrılıklar yaratmaktadır…

Gerçekten BM reform edilecekse kapsamlı ve ilkeli bir zemin üzerinde hareket etmek gerek…

Yeni imtiyazlar oluşturmaktan kaçınmalı ve ana gündem maddelerine odaklanabilecek stratejik bir zihniyetle hareket etmelidir…

Daha adil ve etkin bir BM için Güvenlik Konseyi’nin yetkilerinin daraltılması ve Genel Kurul yetkilerinin genişletilmesi bir zorunluluktur…

Fakat böylesi bir reformun gerçekleşmesi için öncelikle odaklanması gereken konu veto yetkisidir…

Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinin ( USA, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa) veto yetkileri kaldırılmadığı müddetçe hiçbir reform arayışı mümkün olmayacaktır…

Son yıllardaki gelişmeler bize açıkça gösteriyor ki, veto yetkilerini kaldırmak hukuken çok zor olmasına rağmen, siyaseten gerçekleştirme şansı vardır…

Yeter ki odak noktası kaybolmasın…

Dünyanın büyük çoğunluğu belki pozitif bir gündem üzerinde bir araya gelmekte güçlük çekebilir ancak beş ülkenin imtiyazlarını sorunsallaştırmak son derece mümkündür…

Bu nedenle ilk gündem maddesi bu olmalıdır…

Dünyanın büyük çoğunluğu bir araya gelmeli ve şu noktada karara varmalıdır…

Dünya beşten büyüktür…

***

Bu kitabı okurken Churchill’in Hitler’in yazdığı “kavgam” adlı kitap için söyledikleri aklıma geldi…

Churchill,  “Eğer kavgam 'ı ciddiye alarak okusaydık, ikinci Dünya Savaşı'nın çıkmasına engel olurduk...”  demişti…

Şimdi bu ifadeye nazire olarak bizde diyoruz ki, “Ey dünya kamuoyu,  bir diktatörün yazdıklarını ciddiye almadınız 2. Dünya Savaşı çıktı, Şimdide BM’deki beş daimi üyenin (USA, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa) yaptıklarını dile getiren bu kitabı ciddiye almazsanız 3. Dünya Savaşı kaçınılmazdır…

3. Dünya Savaşında ne mi olur?

Onu Allah bilir!

 

 

07 Eylül, 2021

YAŞAMAK


 

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: YAŞAMAK

KİTAP YAZARI: YU HUA

***

Yu Hua, 1960 yılında, Çin'in doğusunda yer alan Hangzhou'da doğdu…

Diş hekimliği öğrenimi gördü…

Beş yıl boyunca diş hekimliği yaptıktan sonra mesleğini bıraktı ve kendini edebiyat çalışmalarına verdi…

Yaşamak romanı 1993'te yayımlanır yayımlanmaz Çin'de yasaklandı…

Sinemaya uyarlanan romanın filmi de çekilir çekilmez oda yasaklandı…

Film, Cannes Film Festivali'nde Büyük Ödüle (1994) layık görüldü…

Filimde her ne kadar romandaki kurguya sadık kalınmadıysa da, kitabın dünyada dikkat çekmesini sağladı.

Birçok dile çevrildi ve en çok satan kitaplar listelerine girdi…

***

Yaşamak romanı ardından filminin de Çin’de yasaklanması bizimde dikkatimizi çekti…

Çinlilerin Müslüman- Türk’e uyguladığı işkence ve katliamları içeren Çin sorunu, Türkistan Rusya ile Çin arasında, Doğu Türkistan davası, Doğu Türkistan insanlıktan yardım istiyor kitaplarını okumuştuk daha önce…

 Bu yasaklamalar yüzünden Çin, Müslüman-Türk’e acımasız davranırken kendi insanına damı aynı davranıyordu?

Sorusuna cevap bulmak için önce kitabı okuduk, daha sonrada filmi seyrettik…

***

Romanı okurken, Türkiye’de tek parti döneminde yapılanlar aklımıza geldi…

***

Roman ve filmin yasaklanmasının en önemli nedenleri; muhtemelen,

“komünizmin köy yöneticileri bile can korkusundan kasaba ve şehirlere inemiyordu…”

“Yiyecek bir Pirinç tanesi olmayan halktan vergi toplanıyordu…”

“Tüm evlerden tencere ve tavalar toplanıyor ve eritiliyordu…”

“Yemekler bir merkezde pişirilip yeniyordu…

Tüm evlerdeki hayvanlar kesilip bu merkezde pişiriliyordu…

Zamanla pişirilecek bir şey kalmayınca halk köylerdeki ağaç kabuklarını kemirmeye başladı…”

“Komün çalışanlarının devlet imkânlarını kendi lehlerinde kullanması…”

“Doğum yapan Vali'nin karısına gerekli olan kan grubunun bir çocukta bulunması ve çocuk ölene kadar vücudundan tüm kanın çekilip alınması” konuları olmalıdır…

***

Kitabın söz konu senaryosu, hanedanlık devrinden başlar ve komünizm devriyle devam eder…

Kitabın ön kapağındaki altı çizgi kitaptaki söz konusu altı karakteri temsil eder…

Senaryonun kahramanı Fugui zengin bir ailenin oğludur…

Karısı Jiazhen’de varlıklı bir ailenin kızıdır…

Fugui kumar tutkunu olması dolaysıyla, evini ve arazilerini kumarda kaybeder…

Varlıklı bir aile kızı olan Jiazhen, fakir düşen Xu ailesini terk etmez…

Ve olaylar olayları kovalar…

Neticede söz konusu altı karakterden Fugui’nin oğlu Youqing, kızı Frengxia, karısı Jiashen, damadı Erxi, ve torunu Kugen ölür…

Hayatta tek başına kalan Fugui, yaşlı bir öküz alarak vaktini onunla geçirmeye başlar…

Ve bu öküzle tarlasını sürerken tanıştığı bir yabancıya hayatının hikâyesini anlatmaya başlar...

***

Kitap oldukça yalın ve sade bir şekilde tercüme edilmiştir…

Okunmasını tavsiye ederiz…

 

01 Eylül, 2021

İSLAMDA CİHADIN ÖNEMİ


 

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: İSLAMDA CİHADIN ÖNEMİ

KİTAP YAZARI: MUSTAFA KAPÇI

***

Cihat kelime olarak “ceht” den gelmektedir…

Ceht bütün gücüyle gayret etmek demektir…

Ayrıca cihat kelimesi kültürel, sosyal, ekonomik, siyasi her türlü faaliyeti ve savaşı içine alan umumi bir terimdir…

Cihat, İslam âleminin ve tüm insanlığın can ve mal güvenliğini korumak, yeryüzünden zulüm ve karanlığı kaldırarak adaleti ve hakkın hâkimiyetini tesis etmek için Müslümanlara farz kılınmıştır…

İslam harp hukukuna göre; cihat bazı şartlarda Farz-ı Ayın, bazı şartlarda Farz-ı Kifaye’dir…

Farz-ı Ayın: Genel bir seferberlik halinde devletin yapacağı davete, tüm Müslümanların katılması mecburidir…

Farz-ı Kifaye: Her Müslüman’ın savaşa katılmasını gerektirecek bir tehlike yoksa cihat Farz-ı Kifaye olur…

Normal şartlarda askere gitmenin hükmü de böyledir…

***

Genel olarak cihat; mal ile yapılan, can ile yapılan, lisan(dil) ile yapılan diye üçe ayrılır…

Cihat’ın, kuvvete başvurmadan veya kuvvete başvurarak yapılan usul ve safhaları vardır…

Günümüzde bu sınıflama;

a ) Soğuk savaş (İnanç ve Kültür savaşı)

b ) Sıcak savaş (Orduların ve Milletlerin topyekûn savaşı)

olarak yapılmaktadır…

İslam hukukunda Müslümanların sıcak savaş kararı belli şartlara bağlanmıştır…

1-Öncelikle düşmana İslam daveti yapılmalıdır…

2-Söz konusu düşmanın Müslümanlarla aralarında “barış akdi” bulunmamalıdır…

3-Müslümanların savaş için yeterli kuvvet ve kudrete sahip olmaları şarttır…

 Anlaşılacağı üzere savaştan önce sulh şartları ve imkânları araştırılmalıdır…

Ayrıca savaşa hazır olmak sulhu kolaylaştırdığı açık bir gerçektir…

Bu yüzden Kanuni Sultan Süleyman “Hazır ol cenge, istiyorsan sulhu salah” demiştir…

Savaşa hazır bir ordunun kuvveti için Peygamberimiz, “Dikkat edin! Kuvvet atmaktır, kuvvet atmaktır, kuvvet atmaktır” demiştir…

Günümüzdeki “İHA ve SIHA” ları buna örnek verebiliriz…

İslam Hukukuna göre; kadınlar, çocuklar, yaşlılar, sakat lar, din görevlileri (kilise, manastır ve havrada çalışanlar)

Eğer bu kişiler savaşa katılmadıkları taktirde, savaş anında veya savaş sonunda bunlara zarar verilmez…

***

Peygamberimiz bir savaştan dönerken “Biz küçük bir cihattan büyük bir cihada döndük” diyerek nefisle cihadın önemini ifade etmiştir…

***

Özellikle bazı kişiler, cihadın Daru-l Harp ve Daru-l İslam konularını istismar etmektedirler…

Yazar bu konuda “bazı Müslümanlar nefislerine hoş gelen kötülüklere meşruiyet kazandırmak için ‘burası Daru-l Harp’tır’ demeleri İslam’ı kötü göstermekten başka işe yaramaz…

İslam’ın emrettiği tüm iyi ahlak ve fazilet esasları Daru-l Harp’te de geçerlidir” demektedir…

***

Terörizmin hiçbir şekilde cihat ile ilgisi yoktur…

Terörizm, günümüz deyimiyle İslamofobi’ye hizmet etmektedir…

Amacı "İslam korkusu" oluşturmaktır.

İslam dinine ya da Müslümanlara karşı duyulan nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve kin beslenmesini körüklemektir…

İslam dini kafalara ve gönüllere hitap eder…

Dolaysıyla kaba kuvvete ihtiyacı olmaz…

Allah zaten Ayetinde “dinde zorlama yoktur” diyerek açık açık bunu beyan etmiştir…

***

İslam dini cemaat dini olduğu için, her şeyde olduğu gibi Cihat konusunda da cemaatin istişaresi gereklidir…

Bu önemli konuda karar verecek cemaatin, bilgili ve eğitimli olması önemlidir…

Çünkü bilgisiz ve eğitimsiz cihat olmaz…

***

Kitabın son bölümünde, cihat ile ilgili Ayet ve Hadisler yer almaktadır…

Ayet ve Hadislerden yola çıkılarak “şehitlik” mertebesinin önemi vurgulanmıştır…

Kul hakkı hariç, Peygamberlerden sonra en yüce mertebe olduğu dile getirilmiştir…

Kitabın son cümlesi, “Namaz savaş anında bile terk edilmez” diyerek bağlanmıştır…

***

Hassas ve çok dikkat isteyen bu konularda oluşan hatalardan dolayı Allah’a sığınırız…

Ayrıca konusunda mükemmel olan bu eseri okumanızı tavsiye ederiz…