05 Aralık, 2023

1640 İNGİLİZ DEVRİMİ


 

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: 1640 İNGİLİZ DEVRİMİ

KİTAP YAZARI: CHRISTOPHER HILL

***

“İngiliz devrimi” dendiğinde ilk akla gelen şey, Oliver Cromwell’in cesedinin mezardan çıkartılarak kafasının kopartılması ve kazığa geçirilerek  Avam Kamarası'nın çatısında sergilenmesidir...

Cumhuriyet Devrimcisi olan bu liderin başına gelenler, her nedense okuma bazında Türk- Müslüman nesillerinden gizlenmiştir!

Yaklaşık 300 yıl İngilizlerin oyuncağı olan bu baş, bir tek futbol topu olarak sahalara sürülmemiştir…

Dünya çapındaki Devrimci liderleri göklere çıkartan solcularımız, Oliver Cromwell için yazılan kitapları Türkçeye çevirip neden basmamışlardır?

Fransa'daki devrim devrimdi de İngiltere'deki devrim değil miydi?

Örneğin romantizm akımının manifestosu olma özelliği taşıyan Victor Hugo’nun Oliver Cromwell adlı kitabı Türkçeye çevrilmemiş ve kitap olarak basılmamıştır!

Türkiye’ye Cumhuriyeti kurmayı kabul ettirten, halifeliği ve saltanatı kaldırtan İngiltere, neden acaba kendi ülkesindeki Cumhuriyetçilerden nefret etmektedir?

***

İngiltere Şatoları, toplumda hiçbir üretici işlevleri olmayan fakat hala dünyanın onları yaşatmak zorunda olduğuna inananlarla doluydu…

Ve onlara "hazır yiyiciler" adını takmışlardı…

Hazır yiyiciler "Gereksiz ve başıboş hizmetçiler, eski yüzbaşılar, eski dalkavuklar, işe yaramaz alimler ve kafadarlar" dan oluşmaktaydı…

Bu toplumun odağı kralın sarayıydı…

Piskoposlar da ılımlı toprak sahipleri olarak tanınmışlardı…

Toprak sahipleri yoksul kiracılarını ticari eşya haline getirmekteydiler…

Bu tutuma karşı bütün dönem boyunca isyan ateşi için için yandı…

Bu yoksul kiracıların bir kısmı bir parça ekmek arayarak yollarda dolaşmaya başladılar, bunun üzerine serserilerin dağlanarak damgalanmasını ya da "omuzları kan içinde kalana kadar kırbaçlanmasını"

emreden yasalar çıkarıldı…

İngiltere’de meydana gelen ekonomik gelişmeler ve rekabet tekeli yıktı…

1640 yılında İngiltere hala toprak sahipleri tarafından yönetilmekteydi ve üretim ilişkileri hala kısmen feodaldi…

Krallıkça atanan piskoposlar, “Zenginler sermaye biriktirmeli, yoksullar işlerinde çalışmalı” diyorlardı…

 Bu ifadeler kilisenin kapitalist burjuvazinin yanında yer aldığını gösteriyordu…

Tüm bu olumsuzluklar karşısında muhalefet bir yandan büyürken bir yandan da örgütleniyordu... Muhalefetin merkezi, ticaret ve evliliklerle birbirine bağlanmış olan ve parlamentonun her iki

meclisinde de her zaman iyi temsil edilen bir toprak sahibi Cumhuriyetçi aileler grubuydu…

***

Krala karşı savaşın başlamasıyla parlamentonun içinde ve dışında bu Savaşın nasıl yönetileceğine ilişkin “şövalyeler” ve “yuvarlak kafalılar” diye bölünmeler doğdu…

Bu bölünme savaşta birtakım zaafları da peşinde getirdi…

İşte Oliver Cromwell, dehasını ilk defa bu zaafları yenmesinde ve devrimci bir savaşın devrimci bir şekilde örgütlenmesi gerektiğini göstermesinde ortaya koydu…

Savaş sonunda Monarşinin "gereksiz, ağır ve halkın özgürlüğü, güvenliği ve kamu yararı için

tehlikeli" olduğu ilan edildi ve kaldırıldı…

Son olarak, devrimci hükümetlerin yeni faaliyetlerinin masraflarını karşılamak için kilisenin, sarayın ve pek çok önde gelen kralcının topraklarına el konularak satıldı…

Oliver Cromwell 1658 yılında ölmesiyle İngiltere’de Cumhuriyet’te öldü…

***

Oliver Cromwell 1658 yılında öldü ölmesine de, öldükten sonra BAŞINA gelmeyen kalmadı!