08 Ekim, 2024

PONTUS MESELESİ


 

KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: PONTUS MESELESİ

KİTAP YAZARI: DR.YUSUF GEDİKLİ

***

Dr. Yusuf Gedikli, 1954 yılında Trabzon/Akçaabat’ta doğdu...

1980 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu…

***

Bu eser 1922'de TBMM tarafından, o devirdeki zararlı faaliyetler hususunda iç ve dış kamuoyunu bilgilendirmek maksadıyla Matbuat ve İstihbarat Umum Müdürlüğüne hazırlatılmıştır…

Bir heyetin hazırladığı eserin kimler tarafından yazıldığı bilinmemektedir…

196 vesika, 40 cetvel, 44 resim, mektup ve harita olmak üzere toplam 280 belge içeren kitap, Pontus hareketi hakkında yazılmış en mühim, ana, temel kaynak durumundadır… 

Pontus meselesinin ne olduğunu genç nesillere aktarmak için Dr. Yusuf Gedikli günümüz Türkçesiyle kaleme almıştır…

***

Pontus kelimesi aslen Yunancamı olduğu, yoksa başka bir dilden mi olduğu bilinmemektedir…

Her ne kadar Yunancada  "deniz" anlamına geldiği söylense de, bugünkü Yunancada “Karadenizli Ortodoks,  Karadenizli kişi, aptal ya da geri zekâlı” anlamına gelmektedir…

 MÖ. Güney Karadeniz bölgesinde kurulan Pontus devletinin Yunanlıkla hiç bir ilgisi yoktur…

Bu devletin kurucusu da, hanedanı da, tebaası da Yunanlı değildi…

Kurucusu ve hanedanı Pers, tebaası yerli kavimlerdi…

Orduları Anadolu’nun yerli halkından oluşuyordu ve armalarında ay yıldız vardı…

Pontus devletinin bir Yunan devleti olmadığını Yunanlılarda bilmektedir…

Ancak hayalperest Megalo İdeacılar Pontus meselesini 20. Asırda tekrar ortaya atmışlar, lakin altyapısı yeterli olmadığı için bir netice elde edememişlerdir...

***

Pontus Meselesi kitabının konusunu 1918-22 seneleri arasında Orta Karadeniz bölgesinde isyan eden Ortodokslar teşkil etmektedir...

Görevleri sevgi ve hoşgörüyü (!) yerleştirmek olan Ortodoks din adamları (Fener Rum Patrikhanesi) ile Yunan hükümetinin, Ortodoks Osmanlı vatandaşlarını nasıl kandırıp isyana sevk ettikleri bugün de ibretle okunmaya değer…

Kitap Pontus harekâtını öğrenmek için ana kaynak hüviyetindedir...

Ancak kitaptaki dil malzemesini Orta Karadeniz (Samsun, Amasya, Tokat ve Sivas’ın batısı) bölgesindeki halk Rum asıllı değil, ana dili Türkçe olan Ortodoks bir Türk halkı idi...

Bu halk, Karamanlı denilen halkın bir parçasıydı…

İstiklal harbini başarıyla tamamlayan Türkiye, zayıf bir zemine oturan Pontus hülyalarını tarihe gömmüştür…

Bu halk, 1923-24 yılında mübadeleye tabi tutulmuştur...

Yunanlılar halen bunlara Türkosporos (Türk tohumu) derler…

Ünlü Yunanlı şarkıcı Nana'nın itiraf ettiği gibi Yunan milletinde mühim oranda Türk

unsuru mevcuttur...

***

Kitabın yeniden yayımlanması Türk-Yunan düşmanlığı amacını değil, tam tersine her iki milletin dost olması gerektiğini vurgulama amacını gütmektedir...

Ana dili Türkçe olan Ortodokslar bugün Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Moldova, Ukrayna, Rusya Federasyonu ve Gürcistan 'da yaşamaktadır...

Bunlardan yalnız Gagavuzlar milli kimliklerinin farkındadır...

Ukrayna, Rusya Federasyonu ve Gürcistan'daki Ortodoks Türkler, Türklükle-Yunanlılık arasında bocalamakta ve kimlik arayışını sürdürmektedir...

1989'da Sovyetler Birliği’nde yaşayan Balkan ve Anadolu orijinli Ortodoksların toplam sayısı 357.975 'ti…

Bu nüfusun 90 ilâ 200 bininin ana dilinin Türkçe olduğu tahmin edilmektedir…

Ana dili Türkçe olan Ortodoksların bir kısmı Sovyetlerin dağılmasından sonra Yunanistan'a göç etmiş, fakat uyum sağlayamadıkları için geri dönmüştür...

Hatta aldığımız malumatlara göre bunlardan Türklüğünü idrak edip Müslümanlığı din olarak seçenler dahi bulunmaktadır...

***

Kitabin bize vereceği derslerin en mühimi emperyalizmin azınlıklar üzerinde oynaması, buna kanan azınlıkların vatandaşlık hukukuna ve ahlakına aykırı olarak isyan etmeleri ve hem kendilerinin, hem de baş kaldırdıkları devlet halkının zarar görmesidir…

Bunu 1914’te Osmanlı'nın savaş halinde bulunduğu Rusya ile İngiltere’nin öncü kuvveti ve beşinci kolu rolünü oynayan Ermeni isyanında görmüştük…

Maalesef burada da aynı durumla karşılaşıyoruz...

Her iki olayda da devlet, düşman devletle aktif işbirliği yapan Ermeni ve Ortodoks Rum halkını tehcir etmek mecburiyetinde kalmıştır...

Sonuç olarak kitabın yayımlandığı 1922 yılında Pontus harekâtı fiilen yok edilmişti…

Son senelerde tekrar canlandırılmaya çalışılan Pontus fikri tamamıyla yok olacaktır…

Zira artık Türkiye'de yaşayan Rumlardan değil, Yunanistan'da yaşayan Ortodoks Türklerden bahsetmek gerekmektedir!