10 Mart, 2025

ATATÜRK'ÜN SANSÜRLENEN MEKTUBU

 


KİTAP İNCELEMESİ

***

KİTAP ADI: ATATÜRK'ÜN SANSÜRLENEN MEKTUBU

KİYAP YAZARI: ATİLLA ORAL

***

Kitap, Mustafa Kemal'in Türk Tarih Tetkik Cemiyeti Yüksek Başkanlığı'na yazdığı mektubu irdelemektedir…

Mustafa Kemal, 1931 yılında Türk Tarih Kurumu Başkanı Tevfik Bıyıklıoğlu'na hitaben 21 sayfalık bir mektup kaleme aldı…

Mektupta Mustafa Kemal, lise ders kitapları için yazılan "Türklerin İslam’daki Yeri" ve "İslam Tarihi" bölümlerini yazan El-Ezher Üniversitesi mezunu Zakir Kadiri Ugan'ı eleştiriyor ve Bıyıklıoğlu'nu bu konuda uyarıyor…

Mektupta Mustafa Kemal, Tevfik Bey’e “tarih itina etme” emrini verip vermediği sorulmakta ve “bu itina ve hassasiyetiniz, yüksek başkanlığınızda meydana getirilen Tarih Cemiyeti'nin başarıya ulaşacağına eminim” ifadesini kullanıyor…

Mektup içeriğinde Mustafa Kemal İslam'a, Kur'an'a ve Hz. Ömer'e yönelik tahkir edici ifadeler kullanıyor…

Mustafa Kemal, Tarih Tetkik Cemiyeti Yüksek Başkanlığı'na yazdığı bu mektup, 16.8.1931 tarihinde Yalova'da yazılmıştır…

***

Atatürk'ün sansürlenen mektubunda Türk tarihi ve medeniyetine dair öne sürdüğü temel argümanlar şunlardır:

Türk tarih tezinin esaslarını Arap yarımadasının kumsal coğrafyasından kaynaklanamayacağı, düşüncesi...

Türk uygarlığının kökenlerinin, İslam öncesi Türk medeniyetinin bütün vesikalarını imha etmekle engellenemeyeceği, düşüncesi...

Arap orduları hakkında yazılan birçok eserde, bir köle sınıfı olduğundan bahsedilir, bu kölelerin Türk çocukları olduğu dile getirilerek, bunun Türk tarihi için önemli bir konu olduğunun ifade edilmesi…

Araplar İslam adına yaptıkları fetihler de Türklerin ilim, sanat ve bilhassa askeri meziyetlerinden faydalanmalarına rağmen, bunu hiç dile getirmemeleri, düşüncesi...

Sonuç olarak, Arap İmparatorluğu unvanı bütün memleketlerde birinci derecede güç ve hakimiyet sahibi olmuşlardır…

Bu yüzden Tarih yazılırken Camii kültürünü koruyan değil, bizzat bunun tersi düşünen adamlar aranmalıdır, düşüncesi...

Kudüs fethinde Halife Ömer'in kölesi ile ortaklaşa ve değişerek bir deveye binerek yol alması Türk çocuklarına bir erdem gibi gösteren tarih yazmak yanlıştır, düşüncesi…

***

Mustafa Kemal, Türk tarihinin ve medeniyetinin kökenlerinin Arap coğrafyasıyla sınırlı tutulmasına karşı çıkmaktadır…

Arapların İslam adına yaptıkları fetihlerin, Türklerin ilim, sanat ve bilhassa askerlikteki meziyetlerini görmezden geldiği…

Bu durum, Arap İmparatorluğu'nun yükselişine ve Türklerin geri plana düşmesine neden olduğu...

Dolaysıyla Mustafa Kemal, bu fetihlerin Türklerin kültürel ve askeri birikimini olumsuz etkilediğini vurgulamaktadır…

Mustafa Kemal, Arap ordularında köle olarak bahsedilen kişilerin aslında Türk çocukları olduğuna dikkat çekerek, bu durumun Türk tarihi açısından önemli bir konu olduğunu belirtir…

İslam öncesi Türk medeniyetinin bütün vesikalarının imha edilmesi…

Mustafa Kemal, Türk uygarlığının kökenlerinin İslam öncesi döneme dayandığını ve bu döneme ait belgelerin yok edilmesinin Türk tarihini anlamayı zorlaştırdığını ifade eder...

Bu yüzden, İslam öncesi Türk medeniyetine ait bütün vesikaların toplanmasının önemi vurgulanır...

Mustafa Kemal, “Bu belgelerin toplanması, Türk uygarlığı kökenlerini daha iyi anlamamızı sağlayacaktır.” şeklinde ifade eder…

***

Mustafa Kemal, sansürlenen mektuplarında Arap dünyasının İkra' bismi Rabbike'l-lezî halâk (Yaratan Rabbinin adıyla oku.) safsatasını eleştirel olarak değerlendirmektedir…

Bu felsefenin, Türk toplumunun gelişimi ve modernleşmesi önünde bir engel teşkil ettiğini düşünmektedir…

Bu eleştiriyi yaparken, Türk tarih tezinin esaslarının Arap yarımadasının kumsal coğrafyasından kaynaklanamayacağını da vurgular…

***

Tevfik Bey'in azmini hatırlatarak, düzeltilmesi gereken noktalar olduğunu belirtiyor…

Türkiye'de yüksek başkanlığınızda ilk meydana getirilen Tarih Cemiyeti'nin şimdiye kadar dünya milletleri içinde kuruluş benzerlerini aşan bir konuma ulaşacağına emin olduğunu…

Camii Ezher (Karaviyyin Üniversitesi Camii/Kahire) kaynaklarından yardım alınacaksa dikkatli olunması gerektiğini…

Eğer yardım alınacaksa, bizzat fiiller ve hadiseler sahibi arayan adamların aranması gerektiğini...

Başka bir deyişle, tarih yazarları olayların ve olguların arkasındaki gerçek nedenleri ve aktörleri araştırmalıdır…

Mustafa Kemal kısaca, Yeni dünya ufuklarına açacağınız yeni tarih semasında dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor…

***

Mustafa Kemal’e göre, gerçeklere Sadık kalarak tarih yazmak tarih yapmak kadar önemlidir… Tarih yazılırken gerçeklere sadık kalınmazsa, ortaya çıkan eser insanları yanıltabilir ve tarihin özü bozulabilir...

Yazan, yapana sadık kalmazsa değişen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır ve objektif olmaz…

İnsanlığı Şaşırtmamak, Tarih yazımının, tarihi olayların kendisi kadar önemlidir…

Eğer tarih yazılırken gerçeklere sadık kalınmazsa, ortaya çıkan eser insanları yanıltabilir ve tarihin özü bozulabilir...

Mustafa Kemal’in bu konudaki hassasiyeti, tarih yazımının Türk milletinin geleceği için taşıdığı büyük önemi göstermektedir…

Doğru ve objektif bir şekilde yazılmış bir tarih, milletin kimliğini, değerlerini ve hedeflerini doğru bir şekilde anlamasına yardımcı olur…

***

Mustafa Kemal’in mektubunda bahsedilen din adamları şunlardır:

Halife Ömer: Kudüs'ün teslimiyle ilgili olarak Halife Ömer'den bahsedilmektedir...

Halife Ömer'in Kudüs'e gelirken kölesiyle birlikte deveye binmesi örneği verilmektedir…

Mektupta Hz. İsa: "Hz. İsa’yı yaratan prensiplere Camii Ezher varlığı ve prensipleri mevhum (sanal) denecek kadar hiç âlet olmamıştır" ifadesi geçmektedir...

Hz. Muhammed: Mektupta, “Muhammed'in Halife unvanını taşıyan maskaralığında bulunanların emir ve iradelerine boyun eğdirmişlerdir” denilmektedir…

Camii Ezher kaçkını adam (Hz. Muhammet): Mustafa Kemal, “incelenen metinlerden sonra verilen yazılar o kadar sersem ve cahil ve Camii Ezher kaçkını bu adam mahsulü olduğunu gördüm ki, sizi rencide edecek bir söz söylemeden bu paçavralar üzerinde yeniden çalışmaya mecbur oldum” diyor…

Camii Ezher hocaları: Mektupta, Camii Ezher kaynaklarından yardım alınacaksa dikkatli olunması gerektiği belirtilmektedir...

Ayrıca, Camii Ezher hocalarının temsil ettiği zihniyetin eleştirisi yapılmaktadır.

***

Mustafa Kemal’in mektubunda eleştirilen bazı görüşleri:

İslam dünyasının, İkra' bismi Rabbike'l-lezî halâk (Yaratan Rabbinin adıyla oku.) ifadesine safsata diye bakılması,

Ve bu inancın, Türk toplumunun gelişimi ve modernleşmesi önünde bir engel teşkil ettiği düşünülmesi…

İslam inancının Arap yarımadasının kumsal coğrafyasında doğmuş olması ve Türk tarih tezinin bu coğrafyadan kaynaklanamayacağı ifade edilmesi…

Arap ordularında Türk çocuklarının köleleştirilmesi kavramının savunulması…

İslam adına yapılan fetihlerin, Türklerin ilim, sanat ve bilhassa askerlikteki meziyetlerinin Arapların lehine kullanılması…

Bu durumun, Arap İmparatorluğu'nun yükselişine ve Türklerin geri plana düşmesine neden olduğu vurgulanması…

Muhammed'in Halife unvanını taşıyan maskaralığında bulunanların emir ve iradelerine boyun eğdirildiği iddiası...

Kudüs fethinde Halife Ömer'in kölesi ile ortaklaşa ve değişerek bir deveye binerek yol alması Türk çocuklarına bir erdem gibi gösteren tarih yazmak yanlıştır, düşüncesi…