14 Nisan, 2020

OSMANLI’DA DERİN DEVLET VE II. ABDÜLHAMİT



KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: OSMANLI’DA DERİN DEVLET VE II. ABDÜLHAMİT
KİTAP YAZARI: YAVUZ BAHADIROĞLU
***
Kitap, Osmanlının son padişahlarından Abdülaziz ve II. Abdülhamit’e yapılan ihtilalların derin yapılarını incelemektedir…
Bu derin yapılar jön Türkler, İttihat ve terakki Cemiyetleridir…
Bu yapıları oluşturanların çoğu, Padişahların eğitim görmesi için Avrupa’ya gönderdiği öğrencilerden meydana geldiğini görmekteyiz…
Avrupa’ya gönder, eğitim alsın, gelsin ve senin kuyunu kazsın…
Nitekim sonunda kendileri de yaptıklarının neye mal olduğunu gördüler; ama iş işten geçti…
Gerçi çoğunun pişmanlığı,dışarıdan gelen para kaynaklarının kesilmesinden kaynaklanmakta idi…
Bunu kitapta geçen Emanuel Karasu’nun “Sultan II. Abdülhamit’e 5 milyon altına yaptıramadığımız işi ittihatçılara 400.000 liraya yaptırdık “ sözünden anlıyoruz…
Başka bir belgede ise Tevfik Fikret bunu “İngiliz elçiliğine gittiğimizde daha önce bize gösterilen saygının binde birini bile göstermediler” şeklinde ifade etmişti…
***
Ayrıca kitapta değişik kişilere ait köşe yazıları ve röportajlar yer almaktadır…
Bu yazılardan, II. Abdülhamit hakkında ne kadar çok bilgi kirliliğinin oluştuğunu görüyoruz…
Örneğin bir tanesinde, “II. Abdülhamit’in kâtibi (sekreteri) okuma bilirdi; ama yazı yazmasını bilmezdi” ifadesidir…
Bunu söyleyen Mabeyn kâtiplerinden Ali Ekrem Bolayır…
Kendisi kâtip; ama padişah kâtibini yazma bilmemekle suçladığı gibi, padişahı yazma bilmeyen cahil sekreterle çalışmakla itham etmektedir…
Başka birine göre II. Abdülhamit’e düzenlenen suikasta, “Sultan camiden çıkarken Mekke Emiri ile iki dakika sohbet etmesi canını kurtarmıştır” ifadesidir…
Ama kitabın daha önceki kısımlarında Sultanın cami çıkışında konuştuğu şahsın Şeyhülislam Cemalettin Efendi olduğu yazılmaktadır…
II. Abdülhamit ile ilgili başka kitaplarda Yıldız Sarayı’nın hareket ordusu tarafından yağmalandığı yazılmakta ise de, bu kitaptaki bilgiler yağmalanmadığı şeklinde ifade edilmektedir…
Kitapta II. Abdülhamit’in yaptırdığı üniversiteler tek tek yazılmakta (8 üniversite) ;ama başka bir şahıs, “II. Abdülhamit, memlekete yüksek tahsil sokmakla kendi saltanatı aleyhine bir cereyan uyandıracağına inanıyordu” diye iftira atmaktadır…
Yıldız Sarayı’ndan alınıp İstanbul Üniversitesi kütüphanesinin iki salonunda kilitlenerek saklanan belge ve kitapların kapısı açılmadıkça bu iftiralar devam edecektir…
***
II. Abdülhamit’in , “Herkesin okuyabileceği şekilde açtırdığım Mektep-i Sultani (Galatasaray lisesi) gibi okullara en çok Yahudi, Rum ve Ermeniler kaydolurken Türkler çok azınlıktaydı…
Bunun sebebi sadece iktisadi değildi, bilhassa Anadolu’da bu mekteplerde okumanın dini zedelediği telkini edilmesiydi”  şeklindeki ifadesinden, “dış düşmanlar ve iç düşmanlarla uğraşırken içerde kaba softalarla da uğraşıyordum” demek istediğini anlıyoruz…
Bu yüzden rahmetli Necip Fazıl, “II. Abdülhamit’i anlamak her şeyi anlamaktır” demiştir…