KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: İSLAMDA SAĞ VE SOL MES’ELESİ
KİTAP YAZARI: MUSTAFA KUBİLAY İMER
***
Algı (yalan) kültürü insanlık tarihinden hiç eksik olmamıştır…
Günümüzde olduğu gibi kitabın yazıldığı tarihlerde (1977) de algının tüm çeşitleri uygulanmıştır…
Sağ-sol fikir çatışmalarının en üst seviyede olduğu yıllarda SOL, Müslüman-Türkü kendi çizgisine çekebilmek için “Ortanın solu Hz. Muhammed’in yolu, solcu Müslüman” gibi kavramları kullanmıştır…
İşte bu kitap, Müslüman-Türk’e sunulan bu algının “yanlış ve yalan” olduğunu dile getirmek için kaleme alınmıştır…
***
Türkçede sağ’ın zıddı ölü veya hasta’nın zıddı sağ’lıklı kelimeleriyle ifade edilir…
İkisinde de sağ, mevcudiyeti ve diriliği ifade etmektedir…
Algı sloganların hedef kitlesi Müslüman-Türk olduğuna göre, kitapları Kur’an-ı Kerim bu konuda ne demektedir…
Ona bakmak lazımdır…
***
Öncelikle belirtelim ki bu tefsir bilgilerin kaynakları,
Muhammed Hamdi Yazır’ın Hak Dini Kur'an Dili tefsiri,
Hasan Basri Çanday’ın Kur’ân-ı Hakîm ve Meâl-i Kerîm tefsiri,
Celaleyn ve Medarik tefsirleridir…
Kur’an-i Kerim’de sağ ve sol’u içine alan 24 süre ve 52 ayet vardır…
Bu ayetlerin bir kısmı sadece sağ’dan, bir kısmı sadece sol’dan, bir kısmı da her ikisinden birlikte söz etmektedir…
Genelde sağ ve sol kavramları kapsamlı süre içinde ayet olarak geçmektedir…
Tefsir değerlendirmesi yapılırken, bazen tek bir ayet, bazen birkaç ayet, bazen de sürenin tamamı değerlendirmeye alınmıştır…
Örneğin El-İnşikaak süresini açıklarken,
Bu sürede SAĞ ile ilgili üç ayet vardır…
Ancak her biri ayrı olan ayetler birleşik olarak ele alındığında, birlikte mana taşımaktadır…
7. Ayet Meali: “O vakit (amel) kitabı SAĞ ELİNE verilen kimseye gelince”,
8. Ayet Meali: “Kolayca bir hesap ile muhasebe edilecek o” ,
9.Ayet Meali: “Ehline de sevinçle dönecektir”.
Görüldüğü üzere ilk iki yani 7ve 8. Ayetler virgülle ayrılmakta ve 9. Ayet nokta ile bitmektedir…
Böylece üç ayrı ayetin, birlikte bir ayet halinde bir manayı ifade ettikleri anlaşılmaktadır…
Celaleyn ve Medarik’e göre sağ ele verilen kitap, amel kitabıdır…
Kitabı sağ eline verilen bu kimse mümindir…
“Ehline” kelimesi ise müminler zümresi anlamına gelmektedir…
Sağ ve sol ile ilgili bu ve diğer ayetlerde sağ; müsaade edilen, izin verilen taraftır…
Aynı zamanda “Hak yolu” olarak ifade edilmektedir…
Böylece Allah kimleri cennetle müjdelediği açıkça ortaya çıkmaktadır…
Burada söz konusu olan sağcılar; ibadet, taat, zikir ve güzel ahlak ve amelle meşgul olarak sevaba nail olanlardır…
***
El-Haakka Süresi içinde yer alan SOL kelimesi bir ayette geçmektedir; ama izahı 12 ayettir…
25. Ayet Meali: “Kitabı SOL eline verilmiş olana gelince, o da derki: Ah keşke benim kitabım verilmeseydi”,
26. Ayet Meali: “Hesabımın ne olduğunu bilmeseydim”,
27. Ayet Meali: “Ah keşki o (ölüm, hayatıma) kat’i bir son verici olsaydı”,
28. Ayet Meali: “Malım bana bir fayda vermedi”,
29. Ayet Meali: “(Bütün) saltanatım benden ayrılıp mahvoldu”,
30. Ayet Meali: ” (Allah buyurur) Tutun onu da (ellerini boynuna ) bağlayın”,
31. Ayet Meali: “Sonra onu o alevli ateşe atın”,
32. Ayet Meali: “ (Bundan) sonrada onu, yetmiş arşın uzunluğunda bir zincir içinde,oraya sokun”,
33. Ayet Meali: “Çünkü o, O büyük Allah’a inanmazdı”,
34. Ayet Meali: “(Kendisi) yoksula yemek (yemek yedirmek şöyle dursun, başkalarına da) vermeye teşvik etmezdi”,
35. Ayet Meali: “Onun için bugün burada kendisine (acıyacak) hiç yakın (ve dost) yoktur”,
36. Ayet Meali: “Gislin’den başka yiyecek de yoktur”,
37. Ayet Meali: “Ki onu (bilerek) hata eden (kâfir)lerden başkası yemez”.
El-Haakka Süresi’nin 36. Ayetindeki Gislin kelimesi kanla karışık irin anlamına gelmektedir…
37. Ayette Allah solcuların kâfir olduğunu açık açık söylemektedir…
Bu ayetlerde solcuların, kıyametten sonra dirilince ne hale düşecekleri, nasıl pişman olacakları, nasıl kıvranıp duracakları, hangi cezalara ve ne şekilde muhatap olacakları anlatılmaktadır…
Bunu bizlere bildiren ve söyleyen Cenab-ı Hak’tır…
***
Kitapta, Kur-an-ı Kerim süre ve ayetlerinden sonra Buhari ve Müslim’de geçen sağ ve sol ile ilgili hadisler incelenmiştir…
***
Kur’an-i Kerim ve Sünnet uygulamaları, Müslüman-Türk milletinde bir kültür olarak oturması örneklerle açıklanmıştır…
Örneğin işleri ters gidene “Sol’undan mı kalktın?” denmesi gibi…
***
Kitabın son kısmında, Laik bir devlet olmamıza rağmen solcuların din ve devlet işlerini birbirine karıştırmasına neden ses çıkartılmaz? sorusu sorulmaktadır…
Yazarın son yorumu ise, “İslamiyet’te SAĞ ve SOL mevzuu vardır; ancak SOL asla ve kat’a benimsenmemiştir…
Böylece Sosyalizmi sol olarak ifade edenlerin, din perdesi arkasına gizlenerek,bu mukaddes müesseseyi istismar ederek SOL’u bilhassa Müslümanlara benimsetmeye çalışmaları, gayrı ahlaki bir tutum ve ileri sürülen iddialar ise yutturmaca dan(ALGI) ibarettir” şeklindedir…