KİTAP İNCELEMESİ
***
KİTAP ADI: ALİ ŞÜKRÜ BEY
KİTAP YAZARI: KADİR MISIROĞLU
***
Ali Şükrü Bey, 1887 yılında Trabzonlu bir ailenin çocuğu olarak İstanbul Kasımpaşa'da dünyaya geldi…
Kadir Mısıroğlu dahil birçok yazar, Trabzon/Beşikdüzü'nde doğduğunu ifade ederler...
Ali Şükrü Bey, Türk askeri, gazeteci ve siyasetçidir…
Osmanlı Meclis-i Mebûsan 6. dönem milletvekili ve TBMM 1. dönem Trabzon milletvekili olarak yer aldı…
TBMM'de Mustafa Kemal Paşa'ya karşı en sert muhalefeti ortaya koyan milletvekili olarak tanındı…
Genç yaşından itibaren fikir ve neşriyat hayatının içinde yer alan Ali Şükrü, İstanbul’da kendi adıyla anılan bir matbaa kurdu…
***
Vatanperver, dindar, ahlâklı ve idealist biri olarak tanımlanan Ali Şükrü Bey, son Osmanlı Meclis-i Meb‘ûsanı seçimlerinde Trabzon’dan milletvekili seçildi…
İstanbul’da toplanan ve Mîsâk-ı Millî kararını alan Meclis-i Meb‘ûsan’ın etkili üyelerinden biri oldu…
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne katılmak üzere Anadolu’ya geçen milletvekilleri arasında Ali Şükrü de bulunuyordu…
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışından Teşkîlât-ı Esâsiyye Kanunu’nun kabul edildiği 21 Mart 1921 tarihine kadar geçen süre içinde meclis içinde önemli görüş ayrılıkları, gruplaşmalar meydana geldi…
Ali Şükrü Bey, bu gruplaşmada Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlığını yaptığı ve birinci grup diye anılan Müdâfaa-i Hukuk Grubu’na muhalif cephede yer aldı…
Ve bu grubun sözcüsü oldu…
Başkumandanlık Kanunu, İstiklal mahkemelerinin kurulması, Lozan konferansı konularında muhaliflik yaptı…
Ankara hükümeti ile Enver Paşa arasında meydana gelen gerginliğin Trabzon üzerinde yoğunlaşması ve yaşanan gelişmelerden rahatsızlık duyulması sebebiyle 18 Nisan 1922’de arkadaşlarıyla birlikte Dâhiliye Vekili Ali Fethi Bey hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir gensoru önergesi verdi…
8 Haziran 1922’de yapılan görüşmelerde birinci grup ile ikinci grup arasında sert tartışmalar yaşandı…
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Lozan görüşmeleri hakkında yaptığı konuşmalarla diğer muhalif görüşleri, 19 Ocak 1923 tarihinde İstanbul’dan Ankara’ya taşıyıp başyazarı olarak yayımlamaya başladığı Tan gazetesi aracılığıyla kamuoyuna aktaran Ali Şükrü Bey 27 Mart 1923 Salı akşamı ortadan kayboldu…
***
Kitap genelde Ali Şükrü Beyin kaybolmasından sonraki olayları irdelemektedir…
Yazarın yayınladığı belgelere göre Ali Şükrü Bey İttihat ve Terakki Partisi’nden değildi…
Bütün aramalara rağmen nerede olduğu hakkında herhangi bir sonuç alınamadı…
29 Mart günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde söz alan ikinci grup başkanı Erzurum milletvekili Hüseyin Avni Bey, Ali Şükrü Bey’in kayboluşundan duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve yetkilileri göreve çağırdı…
Nihayet yapılan soruşturma ve araştırmalar sonucunda Ali Şükrü Bey’in cesedine Ayrancıdaki Papazın Bağı mevkiinde gömülmüş vaziyette ulaşıldı…
Tanık ifadelerinden edinilen bilgilere göre Ali Şükrü Bey’in Topal Osman Ağa’nın evinde öldürüldüğü ortaya çıkınca, Mustafa Kemal Paşa tarafından muhafız alayı komutanı İsmail Hakkı Tekçe görevlendirildi…
Verilen talimat üzerine 1-2 Nisan 1923 gecesi gerçekleştirilen baskın sonunda yaralı olarak ele geçirilen Topal Osman Ağa, İsmail Hakkı Tekçe tarafından başı kesilerek öldürülmüştür…
Ve bilahare Çankaya yakınlarına gömülmüştür…
Meclis’te Ali Şükrü Bey’in katilinin yakalanarak Ulus Meydanı’nda idam edilmesi kararı oy birliği ile alınınca başından asılması mümkün olamayınca ceset mezardan çıkarılmış, Meclis’in kapısında, ayağından asılmıştır.
Cenazesi, daha sonra kardeşlerinin Atatürk’ten ricası üzerine Giresun’a nakledildi ve Kurban Dede mezarının yanında Giresun Kalesi’ne defnedildi...
***
Ali Şükrü Bey’in cenazesi İnebolu üzerinden Trabzon’a nakledildi…
10 Nisan 1923 Salı günü Trabzon’a ulaşıldı...
İskenderpaşa Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından büyük bir kalabalığın katılımıyla Belediye Meydanı’nda yapılan merasimin ardından Boztepe’deki mezarlığa defnedildi...
***
Kitabın son kısmında, Ali Şükrü Bey’in öldürülmesi olayı ile ilgili TBMM’ne milletvekili Hasan Mezarcı araştırma önergesi vermesi ve verdiği bu araştırma önergesi dolaysıyla milletvekili dokunulmazlığı kaldırılması konuları irdelenmektedir…
***
Ali Şükrü Bey emperyalizme karşı bağımsız duruşuyla öne çıkmış, bu mücadelenin Müslümanlık dairesi içinde şekilleneceğine inanmış, millî egemenlik ve hukukun üstünlüğü ilkesini benimsemiş, doğruluğuna inandığı fikirleri sonuna kadar savunmuş bir siyaset adamıydı…
Allah rahmet eylesin…